Sezaryen Sonrası Dikkat Etmeniz Gereken 5 Bilgi
Sorunsuz bir hamilelik süreci geçirmek ve dünyaya sağlıklı bir çocuk getirmek günümüzde çoğu kadının en büyük hayallerinden biri. Hamilelik süreci bile sadece tek başına bir kadın için oldukça etkileyici ve heyecanlı bir süreçtir. Bebeğinin gelişimini içinde hisseden anne adayını ise doğum yaklaştı heyecanla karışık bir korku ve stres hali sarmaya başlar. Bunun elbette ki tek nedeni vardır; doğumun nasıl olacağı ve nasıl gerçekleşeceği.
Özellikle ilk bebeklerini kucaklarına alacak olan anneler doğum ile ilgili oldukça endişeye kapılabilirler. Bu endişeyi, korkuyu ve stresi ise bastırmanın en etkili yolu ise doğum yöntemlerini ve bu yöntemlerin sonrasında anne adayını nelerin beklediğini bilmek. Böylece bilinçlenen anne adayı hem doğum esnasında hem de doğum sonrasında çok daha sakin, bilinçli ve psikolojik olarak kendilerini hazırlayabilirler.
Doğum yöntemlerine baktığınız zaman ise tıp dünyasında yaşanan gelişmelere bağlı olarak geliştirilen farklı doğum yöntemleri ile karşılaşabilirsiniz. Bunlar;
- Vajinal (normal) doğum,
- Sezaryen doğum,
- Epidural doğum,
- Spinal doğum,
- Suda Doğum.
Aslında birden fazla doğum yöntemi varmış gibi görünse de doğumun gerçekleşmesi iki temel yönteme dayanmaktadır. Vajinal doğum ve sezaryen doğum. Vajinal doğum ya da normal doğum kadın üreme sisteminin tamamen doğal olarak gelişimi doğrultusunda bebeğin vajinal kanaldan çıkması ise gerçekleştirilen bir doğumdur. Hamilelik süresince ya da doğum ile ilgili bir problem ya da komplikasyon oluşmadığı müddetçe en sağlıklı doğum yöntemi vajinal yani normal doğum yöntemidir.
Yazımıza konu olan bir diğer doğum yöntemi ise sezaryen doğum yöntemidir. Hamilelik süresi boyunca, doğuma yakın ya da doğum esnasında anne adayının vajinal doğum gerçekleştirmesine engel durumlar oluşabilir. Böyle durumlarda doğumun sezaryen doğum yöntemi ile gerçekleştirilmesi gerekir. Sezaryen doğum bir cerrahi operasyondur. Bu operasyona doktorunuz, çocuk doktoru, hemşireler, yardımcı sağlık personelleri ve anestezi uzmanı katılır. İşlem sırasında doktorun ve anne adayının beraber kararlaştırması ile spinal veya epidural anestezi uygulanır. Sonrasında ise karnın alt kısmından 11-15 cm kadar aşağıya bir kesi atılır. Karın bölgesinin sahip olduğu katlar tek tek açılarak rahime kadar ulaşılır ve bebek rahim içerisinden çıkarılır. Kordonu kesilen bebek hemşireye teslim edildikten sonra doktor anne karnından plasentayı da çıkararak dikme işlemine başlar.
Sezaryen doğum karnın alt kısmına kesi atılarak gerçekleştirilen cerrahi bir operasyon olduğu için vajinal doğuma göre iyileşme süreci oldukça farklıdır. Sezaryen doğum sonrası süreç ile ilgili ne kadar bilgi sahibi olursanız iyileşme süreci de sizin için o kadar rahat ve hızlı geçecektir. Son zamanlarda ağrısız ve sancısız doğum yöntemlerinden biri olarak sezaryen doğumun daha çok tercih edilmesi bilgi kirliliğini de beraberin de getirmiştir.
Yazımız da bu bilgi kirliliğine son vermek adına sezaryen doğum sonrası rahat ve hızlı bir iyileşme süreci için dikkat etmeniz gereken 5 bilgi hakkında kısaca bilgi vermeye çalışacağız.
Vücudunuza toparlanması için zaman verin
Bebeğiniz artık dünyaya geldi ve her zaman onunla ilgilenmek, yanında olmak istiyorsunuz. Artık annelik içgüdüsü devrede. Ancak sezaryen doğum yani cerrahi bir operasyon geçirdiniz. Vücudunuz hem bir hamilelik sürecinden hem de karnınızda kesi atılarak gerçekleştirilen bir operasyondan çıktı. Her ne kadar bebeğiniz ile tamamen kendiniz ilgilenmek isteseniz de özellikle dikişlerinizden dolayı birazda daha sakin ve dikkatli hareket etmeniz gerekecektir. Özellikle ilk 1-2 gün oldukça zorlayıcı olsa da etrafınızdakilerin yardımı ile bebeğinizi emzirebilir, kucağınızda rahatlıkla tutabilirsiniz. Dikişlerinize zarar verecek hareketlerden kaçınırsanız ağrılarınız oldukça kısa bir sürede azalacaktır. Ayrıca vücudunuzda bulunan ödemlerde bebeğinizi emzirdikçe ve hareket etmeye başladıkça gidecektir. Sağlıklı bir şekilde bebeğinizin yanında olabilmek için öncelikle kendi sağlığınızı toparlayın ve vücudunuza toparlanması için biraz zaman verin. Emin olun çok kısa bir süre içerisinde oldukça iyi hissedeceksiniz.
Duygusal sağlığınıza önem verin
Kadın üreme hücresi yumurtanın döllenip rahim içerisine yerleştiği andan itibaren yani hamileliğin başlaması ile kadın vücudunda birçok değişiklikler meydana gelmektedir. Kadını doğuma hazırlayan bu süreçte sahip olduğu birçok hormonda önemli değişiklikler oluşmaktadır. Doğum sonrasında ise vajinal doğum veya sezaryen doğum fark etmeksizin annenin vücudundaki bütün değişimler eski haline dönmeye başlar. Bu 6 haftalık sürece ise lohusalık adı verilmektedir. Bu dönemde özellikle hormonlarda meydana gelen değişimler annenin duygu durumlarını oldukça etkileyebilmektedir. Üstüne üstlük buna yeni anne olmanın sorumlulukları, uykusuz geceler ve stres eklenince oldukça yıpratıcı bir süre olabilir. Bütün bu lohusalık dönemi boyunca meydana gelebilecek duygu durum değişikliklerinden ise duygusal sağlığınıza önem vererek korunabilirsiniz. Bunun için eşinizden, size yardımcı olmaya çalışan yakınlarınızdan ve kendinizi oldukça kötü hissediyorsanız psikolojik olarak destek alabilirsiniz. Kendinize bunun hormonlarınızda kaynaklanan geçici bir süreç olduğunu hatırlatmak sizi daha da rahatlatacaktır.
Beslenmenize dikkat edin
Sağlıklı ve düzenli beslenme hamilelik sürecinde ne kadar önemli ise doğum sonrasında da bir o kadar önemli. Özellikle de emziriyorsanız süt oluşumu ve bebeğinizin sağlıklı gelişimi için beslenmenize dikkat etmeniz gerekir. Ancak sezaryen doğum sonrası gerçekleştirilen müdahaleden ve kullanılan anestezi ilaçlarından dolayı bağırsak hareketleriniz oldukça düzensiz olabilir. Doğru beslenme ile hızlı iyileşmeyi sağlamak açısından doktorunuzdan bir beslenme listesi önerisi isteyebilirsiniz. Böylece hem sindirim sistemini zorlamazsınız hem de bebeğiniz için gerekli süt içinde sağlıklı beslenmiş olursunuz.
Bebeğinizin bağışıklığını anne sütü ile destekleyin
Yeni doğan bebeğin gelişimi için en önemli ve tek besin kaynağı anne sütüdür. Annenin sütü ile ilgili özel durumlar olmadığı müddetçe annenin emzirmesi tavsiye edilir. Sezaryen doğum sonrası emzirme ile ilgili maalesef kulaktan kulağa yayılan birçok gerçek olmayan bilgi bulunmaktadır.
Sezaryen doğum sonrası doktorunuzun izni ile uyanma odasına geçtiğiniz andan itibaren bebeğinizi emzirmeye başlayabilirsiniz. Sezaryen doğum yapan annelerde vajinal doğum yapan anneler gibi doğrum sonrasında sütün gelmesi gibi bir durum ile karşı karşıya kalmazlar. Bazı annelerde süt gelmemesi veya az süt gelmesi doğum yöntemi ile alakalı bir durum değildir. Annenin sütü emzirdikçe gelecek ve çoğalacaktır. Bebeğin sağlıklı gelişimi ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi için emzirmeyi ihmal etmeyin.
Kesi yerinde anormallik gözüktüğü durumlarda beklemeden doktorunuza başvurun
Sezaryen doğum, cerrahi bir operasyon olduğu için iyileşme süreci boyunca kesi yerine oldukça dikkat etmelisiniz. Kesi yerinde anormallik gözüktüğü durumlarda hiç vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız. Özellikle; kesi yeri kızarmış, şişkin ve akıntılı ise, annenin 28 dereceden fazla ateşi var ve kesi yerinde artan acı ve ağrı hissediyor ise anne hemen doktora götürülmelidir. Çünkü annede muhtemelen bir enfeksiyon durumu söz konusu olabilir.
Sizin için hazırladığımız yazımızda sezaryen sonrası dikkat etmeniz gereken 5 bilgi hakkında detaylı bilgiler vermeye çalıştık. Umarız faydalı bir yazı olmuştur.
Daha fazla bilgi almak ya da randevu alarak Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümüne muayene olabilmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.