Kısırlık, doğum kontrol yöntemi uygulanmadığı halde bir yıl süre içinde bebek sahibi olamama durumu şeklinde tanımlanmaktadır. Erkekler, kadınlar ya da her ikisi bir aynı oranda kısırlık sorununa yol açabilmektedir. Eğer kısırlık sorunu yaşayan kadın otuz beş yaşın üzerinde ise bir yılı beklemeden de daha erken tedavi yöntemlerine başlayabilir. Çünkü yaş faktörü de kısırlıkta etkili olmaktadır. Yaş arttıkça kısırlığın görülme oranı da buna doğru orantılı olarak artmaktadır. Kısırlığın nedenleri bir çok faktör olabileceği gibi bazen tek bir neden olabilmektedir. Kısırlık, üreme fonksiyonlarındaki bozukluk sonucu ortaya çıkmaktadır.
Kısırlık Nedenleri
Çiftlerin yaşadığı kısırlık sorunu bir çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Öncelikle kadınlarda ve erkeklerde kısırlık nedenleri birbirinden farklı olmaktadır. Bu yüzden kısırlık tedavisine başlamadan önce kısırlığa yol açan nedenlerin saptanması gerekir.
Kadınlarda Kısırlık Nedenleri
Kadınlarda meydana gelen kısırlığın en belirgin nedeni tüplerin tıkalı olmasıdır. Bu tüpler kadınların yumurtalık kanalını oluşturur. Bu kanallar tıkalı olduğunda, spermin yumurtayla döllenmesi bu kanal içinde olmamaktadır. Bu da kısırlığa yol açar. Yumurtlamada meydana gelen bozukluklara da kısırlık nedenleri arasında çok sık rastlanmaktadır. Bununla birlikte bir çok faktör kısırlığa yol açmaktadır. Bu nedenler;
- Yumurtalıklardan kaynaklanan sorunlar
- Tüplerin bozuk olması
- Polikistik over
- Tiroit ve hormonla ilgili bazı bozukluklar
- Doğumsal kaynaklı yapısal bozukluklar
- Yumurta yetersizliği sonucu ortaya çıkan erken menopoz
- Rahimdeki miyomlar, rahim açılmaları, rahim anomalikleri, rahim dışı tümörler
- Aşırı kilo alımı, beslenme bozukluğu
- Tümörler
- Radyoterapi, kemoterapi gibi önceden görülen kanser tedavileri
- Sigara, alkol, kafein tüketimi
- Adet döngüsünün düzensiz olması
- Bağışıklık sistemi ile ilgili bir takım hastalıklar
- Doğurganlık fonksiyonunun azalması
- Karın bölgesinde daha önceden olunan bazı ameliyatlar
- Cinsel yolla bulaşan çeşitli enfeksiyonlar ile tüpün kısmen yada tamamen tıkanması
- Diyabet
- Prolaktin seviyesinin yüksek olması
- Alerjik sebepler
Erkeklerde Kısırlık Sebepleri
Erkeklerde kısırlık sebepleri testlerle saptanabilmektedir. Erkeklerde kısırlığa yol açan bazı hastalıklar bulunmaktadır. Bulaşıcı hastalıklar, çocukluk döneminde geçirilen kanser hastalığı, cinsel yolla bulaşan hastalıkların kısırlık üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Yapısal ve çevresel faktörler en önemli kısırlık sebebi olmaktadır. Bunların dışında bir çok faktör kısırlığa yol açmaktadır.
Bu nedenler;
- Sperm fonksiyonunun bozukluğu, sperm üretiminde ve hareketlerinde azalma meydana gelmesi
- Sperm hücresinin olmaması
- Kanalın tıkalı olması
- Sperm biçiminin bozuk olması
- Hormonal bazı bozukluklar
- Bağışıklık sistemindeki bazı hastalıklar
- Şeker hastalığı
- Enfeksiyonlar
- Radyoterapi, kemoterapi gibi kanser tedavileri
- Stres
- Sigara, alkol, kafein ve uyuşturucu kullanımı
- Genetik yapısal bozukluklar, genetik hastalıklar
- İnmemiş testis gibi doğumsal ve yapısal bozukluklar
- Kabakulak gibi enfeksiyonlar
- Testisteki damarların genişlemesi ve kalitesinin bozulması
- Erken boşalma gibi cinsel sorunlar
- Kimyasal açıdan zararlı olan çevresel faktörler
Kadınlarda Kısırlığın Belirtileri
Kısırlığın belirtileri, her kadının yapısına ve yaşına göre farklılık göstermektedir. Bazı kadınlarda herhangi bir belirti ortaya çıkmamaktadır. Bununla birlikte, bir çok kadında da kısırlık belirtileri net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. En önemli kısırlık belirtisi, özellikle doğurganlık döneminde olan kadınların adet kanamalarında meydana gelen bozukluklar ve düzensizlikler olmaktadır. Adet kanamaları arasında belirli bir sürenin geçmesi önemlidir. Adet döngüsü adı verilen bu sürede uzamalar ya da kısalmalar önemli belirtilerdendir. Adet dönemindeki bozukluk, yumurtlama fonksiyonunu olumsuz etkilemektedir.
Aynı zamanda kadınlardaki adet döneminde meydana gelen kanamaların çok yoğun olması, çok uzun sürmesi, az olması ve kısa sürmesi normal kabul edilmemektedir. Kadınlarda görülen adet kanama şeklindeki bu bozukluklar, yumurtaları ve üreme sistemini olumsuz etkilemektedir. Böylece kadınlarda yumurtlama sorununa yol açabilir. Ayrıca, kadınların cilt yapısındaki değişiklikler, vücudunda sivilcelenme artışının görülmesi, kıllarda anormal artışlar yada azalmalar, saç dökülmesi, kilo alıp vermede ani değişimler, bel ağrısı, sırt ağrısı, cinsel ilişki sırasında sancı ve ağrı hissetme gibi belirtiler de dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, bebek emzirme sürecinde olmadığı halde, kadınların süte benzer akıntılarının göğüslerinden gelmesi de kısırlık belirtisi olarak algılanmaktadır. Bu gibi belirtiler varken ve kadınlar cinsel yönden aktif olmasına rağmen, doğal yollarla gebe kalamıyorsa, o zaman kısırlıktan şüphe edilmesi ve tedavi için mutlaka uzman doktora başvurulması gerekir.
Erkeklerde Kısırlık Belirtileri
Erkeklerde ise kısırlık belirtileri bazen fark edilemeyebilir. Erkeklerde kısırlık belirtisinin saptanması daha zordur. Kadınlara oranla net bir şekilde ortaya çıkmamaktadır. Erkekler kısır olduklarını çoğu zaman hastanede yapılan testler sonucu öğrenmektedirler. Özellikle cinsel yönden aktif olmalarına ve korunmamalarına rağmen, uzun süre bebek sahibi olamadıkları zaman, bazı testler yaptırma ihtiyacı hissederler. Kısırlık, erkeklerde tam olarak belirti vermediği için, ancak yapılan bu testlerde kısır oldukları saptanmaktadır.
Bununla birlikte, erkekler eğer sertleşme ya da boşalma gibi cinsel yönde bazı sorunlara sahipse, cinsel isteklerinde azalma oluyorsa, saçlarında anormal derecede döküntü varsa ve bu belirtiler uzun süreli bebek sahibi olamadıkları dönemde ortaya çıktıysa, o zaman kısırlık şüphesiyle uzman doktora başvurmaları önerilir.
Kısırlık Testi
Genellikle çiftler, bir yıl boyunca hiçbir korunma yöntemi kullanmamalarına ve cinsel yönden aktif olmalarına rağmen, bebek sahibi olamama durumlarında mutlaka kısırlık şüphesiyle uzman doktora başvurmaları gerekir. Kısırlık tanısı ve altında yatan sebepleri tespit edebilmek için, bazı tetkik, test ve muayene işlemlerinin yapılması gerekir. Kısırlık tanısının saptanması için yapılan bu işlemler kısırlık testi kapsamında yapılmaktadır. Kısırlık testi sonucunda net olarak belirlenen tanı ve sebeplerine göre uygun olan tedavi yöntemi değerlendirilir. Kısırlık sebebi erkeklerden, kadınlardan ya da her ikisinden kaynaklı olabileceği için kadın ve erkekler kısırlık tanı ve tedavisinde farklı test ve uygulamalar yapılmaktadır. Bunun içinde kadınlar ve erkekler için öncelikle kısırlık testi kapsamında detaylı analizler yapılır.
Kadınlarda Kısırlık Testi
Kadınlarda yapılacak olan kısırlık testi kapsamında öncelikle yumurtlama fonksiyonları ayrıntılı olarak incelenir. Çünkü kadınlarda genellikle kısırlığa yol açan sebeplerin başında yumurtlama ve üreme sistemindeki bozukluklar gelmektedir. Üremek için gerekli olan yumurtaların miktar, yoğunluk olarak analizi yapılır. Hormon salgılarının düzenliliği kontrol edilir. Yumurtalık hastalıklarının olup olmadığının tespiti yapılır. Özellikle adet dönem döngüsü, kanama miktarı ve yoğunluğu, adet döneminde yapılan hormonal testlerle saptanmaktadır. Ayrıca biyopsi ve ultrasonografi yöntemleri de uygulanmaktadır. Görüntüleme yöntemi ile yumurtalık yapısı ve gelişiminin analizi yapılır. Biyopsi ile alınan örnek ile detaylar değerlendirilir.
Kısırlığa yol açan diğer önemli neden tüp tıkanıklığı olduğu için, kısırlık testi kapsamında tüplerin incelenme işlemleri gerekli tetkiklerle yapılmaktadır. Tüpler tıkanma oranı önemli olmaktadır. Kadınlarda bazen tüpler tamamen kapanabilir. Tüplerde tıkanıklık olup olmadığının tespiti için özel ilaçlarla, röntgen filmleriyle ve görüntüleme yöntemleriyle gerekli incelemeler yapılır.
Kadınlarda kısırlığa yol açan sebep yapısal bir bozukluk olarak miyomlardan kaynaklanabilir. Kadınlarda miyomların tespit edilmesi, muayene, ultrasonografi yöntemleriyle kolay bir şekilde yapılmaktadır. Çift rahim sorunu gibi doğuştan bazı yapısal bozukluklar da kısırlığa yol açabilir. Kadındaki genetik bozukluklar görüntüleme yöntemiyle saptanmaktadır.
Erkeklerde Kısırlık Testi
Kısırlık testi kapsamında öncelikle erkeklere fiziki muayene yapılmaktadır. Yapılan muayene ve tetkiklerde, obezite varlığı, sperm kanallarının varlığı, testislerin yapısı ve görüntüsü, göğüsler, cinsel organların durumu, bacak kılların durumu, koltuk altı gibi bölgeler incelenerek bulgular tespit edilir. Sonrasında bazı testler yardımıyla semen analizi gerçekleştirilir. Erkeklerde kısırlık tespiti için öncelikle spermlerin analiz edilmesi gerekir. Sperm sayım testi yapılmalıdır. Bu test ile, spermin yapısı, sayısı, hareketlilik düzeyi analiz edilir. Test sonucu elde edilen sonuçlar, olması gereken standartlarla karşılaştırılır. Bununla birlikte, meni örnekleri alınarak ve bazı sperme karşı antikor testleri yapılarak, antikor araştırması yapılır. Bu testlerin yanında, erkek üreme sisteminde yapısal bozukluk olup olmadığının tespiti yapılır. Bunun için ultrasonografi ile görüntüleme yöntemi uygulanır. Böylece testislerin boyutu, yapısı, buradaki damarların genişleme sorunu olup olmadığı gibi semptomlar tespit edilmektedir. Sperm kanalında darlık olup olmadığı belirlenir. Sperm şekil bozukluğu ve hareket bozukluğu analizleri yapılır.
Bununla birlikte hormon değerlendirilmesi kapsamında östrojen, tiroit incelemesi yapılır. Yapısal bozuklukla ilgili olarak, spermin yokluğu durumunda genetik nedenlerin araştırılması için genetik testler yapılır. Kromozom incelemesi yapılır. Ayrıca DNA hasar testi yapılmaktadır. Bu test ile hasarlı sperm yüzdesel olarak saptanır. Erkeklerde ki kısırlığın şiddeti ve derecesi, sperm miktarının azalması, spermin hareketinin bozukluğu oranına göre belirlenir.
Kısırlık Tedavi Yöntemleri
Hangi tedavi yönteminin seçileceği konusunda ilk başta kısırlığa yol açan nedenlerin net bir şekilde saptanması önemli olmaktadır. Aynı zamanda, uygun tedavi yönteminin belirlenmesi için kısırlığın kadından mı, yoksa erkekten mi kaynaklı olduğunun bilinmesi önemlidir. Çiftlerin yaşları da uygun tedavi yönteminin belirlenmesinde önemli faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Kısırlık tedavisi yönteminin belirlenmesinde, çiftlerin ne kadar süreyle bebek sahibi olamadığı, kadınlardaki yumurtanın kalitesi, erkeklerdeki sperm kalitesi ve bunların değerlendirilmesi sonucu en uygun olan tedavi yöntemine uzman doktorlar tarafından karar verilmektedir.
Gebelik İlaçları İle Fertilite Yöntemi
Kısırlık tedavisinde yöntem olarak en çok bilinen ve önerilen tedavi yöntemi fertilite tedavisi olmaktadır. Fakat bu yöntem, herkes için uygun olmayabilir. Bu yöntemle tedavinin uygun olmadığı durumlarda da alternatif bir çok farklı tedavi yöntemi mevcut olmaktadır.
Tedavinin temelini gebelik ilaçları oluşturmaktadır. Fertilite yöntemin uygulanabilmesi için, kısırlığın kadınların yumurtlama probleminden kaynaklı olarak ortaya çıkması gerekmektedir. Yani, eğer kadınlarda yumurtlama fonksiyonunda bir bozukluk varsa ve düzenli bir yumurtlama dönemi gerçekleşmiyor ise, o zaman gebelik ilaçları ile tedavi uygun olmaktadır. Bu ilaçlar, tablet şeklinde olabileceği gibi enjeksiyon şeklinde de olabilmektedir. Bu ilaçlar kadına verilerek, kadındaki yumurtlama sisteminin düzenlenmesi ve yumurtanın normal ve sağlıklı bir şekilde gelişmesinin sağlanması hedeflenmektedir. Bu ilacın enjeksiyon şeklinde verilmesi ile direkt yumurtaya etkisi hedeflenmektedir. İlaç şeklinde verildiği zaman da kadının vücudundaki doğal yollarla birtakım mekanizmaların harekete geçmesini sağlayarak gebe kalınması amaçlanmaktadır.
Gebelik ilaçları ile uygulanan yöntemin tabii ki yan etkileri de bulunmaktadır. İlaç tedavisi yada enjeksiyon tedavi yöntemlerinin farklı yan etkileri ortaya çıkabilmektedir. İlaç tedavisi verildiği zaman, kadınlarda mide bulantısı, sıcak basması, bir takım duygusal hassasiyet, duygusal dengesizlik, aşırı duygusal tepkiler ortaya çıkabilmektedir. Enjeksiyon şeklinde verilen ilaçlarda da alerjik reaksiyonlara dikkat etmek gerekmektedir. Kısırlık tedavisinde bu yöntemin temel amacı yumurta sayısını arttırmayı ve yumurtanın gelişmesin sağlamaktır. Bu yöntem uygulandığı zaman çoğul gebelik olasılığı da gündeme gelmektedir. Bu yöntem oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Aşılama Tedavisi
Kısırlık tedavisinde uygulanan aşılama tekniği, kadına uygulanan bir yöntem olarak karşımıza çıkmakla birlikte bu yöntemin uygulanması için erkeğin de sperm hareketliliği önem taşımaktadır. Özellikle, kadınlarda yumurtlama düzeyinin normal olduğu, tüplerin tıkanık olmadığı durumlarda, nedeni belirlenemeyen kısırlık tanısı konduysa, bu yöntem uygulanmaktadır. Yani yapılan tetkiklerde kısırlığa yol açacak bir bulgu tam olarak bulunamaz. Yumurtalıklar normal göründüğü halde yumurtlama meydana gelmemektedir. Bu gibi durumlarda aşılama tedavisi uygulanmaktadır. Aşılama tedavisi yönteminde, spermler kadının yumurtalarına enjekte edilerek yerleştirilmektedir. Aynı zamanda, erken boşalma, sertleşme, vajinismus gibi bir takım cinsel ilişki sorunlarını yaşayan çiftlerde de bu yöntem uygulanabilmektedir.
Aşılama tedavi yönteminde, Sperm, yumurta içerisine aşılama ile yerleştirilerek yumurta ile spermin birleşerek döllenmesi sağlanmaya çalışılır. Bu yöntemde ayrıca bazı ilaç takviyesi de yapılmaktadır. Erkeklerin sperm kalitesi ve miktarı, kadınlardaki yumurta fonksiyonu, gelişmişlik düzeyi, tüplerin sağlıklı olup olmadığı gibi bir çok faktör, bu yöntemin başarı oranına etki etmektedir.
Tüp Bebek Tedavisi
Kısırlık tedavisinde yaygın şekilde uygulanan tüp bebek tedavisi yönteminde, kadına dışarıdan bir takım ilaçlar verilmektedir. Bu ilaçlar, hormon ilaçları olmaktadır. Bu hormon ilaçları ile yumurta sayısının artırılması amaçlanmaktadır. Bu yöntem de yumurta gelişimini sağlayan bir yöntem olmaktadır. Bu yöntem, hem yumurta gelişimini sağlayan hem de erken yumurtlamayı önleyen tedavi şeklinde kendini göstermektedir. Bu yöntem, bazı durumlarda cerrahi müdahaleler gerektirebilir ve anesteziye ihtiyaç duyulabilir.
Laparoskopi Yöntemi
Bu yöntem çikolata kisti, miyom, polip, hasarlı tüplerin alınması yada açılması sorunları gibi doğumsal bir takım anomali durumlarında kullanılmaktadır. Bu yöntemde bir takım cerrahi müdahaleler yapılmaktadır. Yapısal bozukluk şeklinde kendini gösteren sorunları çözmek için cerrahi müdahaleler yapılmaktadır.
Histeroskopi Yöntemi
Bu yöntemde kamera özelliğinde olan bir görüntüleme cihazı kullanılmaktadır. Kadındaki rahim ile ilgili bir takım sorunlar tespit edilmektedir. Gerekirse rahimden bir doku örneği, incelemek için alınabilmektedir. Böylece, daha detaylı analiz edilir. Histeroskopi yöntemiyle; miyom, polip gibi rahimle ilgili yapısal bozukluklara müdahale etmek ve bu bozuklukları düzeltmek amaçlanmaktadır.
Miyom Ameliyatı
Eğer kısırlığa yol açan sebepler miyomlardan kaynaklıysa, miyom üzerine bir etkili bir tedavi yöntemi belirlemek gerekmektedir. Bu tedavi yöntemi, miyom ameliyatları şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Kadınların rahim içerisinde yer alan miyomlar, kısırlığa yol açabilmektedir. Bu yüzden miyomları yok etmek kısırlık tedavisinde önemli olmaktadır. Miyom ameliyatı, kapalı ameliyat şeklinde olabileceği gibi açık ameliyat şeklinde de olabilmektedir. Hastaya genel anestezi uygulanarak miyomlar buradan alınmakta ve bu bölge temizlenmektedir. Burada bulunan miyomların iyi bir şekilde değerlendirilip, test edilmesi gerekmektedir. Çünkü kadınlarda bulunan her miyom kısırlığa yol açmaz. Her miyomun yapısı ve büyüklüğü farklıdır. Bu yüzden miyomların iyi bir şekilde analiz edilmesi önemli olmaktadır. Miyomların düzenli aralıklarla takip edilmesi, gebe kalma açısından da önemli olmaktadır.
Robotik Cerrahi Yöntemi
Bu yöntem, üç boyutlu görüntüleme esasına dayanmaktadır. Bu yöntem, kapalı bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Ameliyatı robotik cerrahi yöntemi ile cerrahın kendisi yapmaktadır. Robot ameliyat için araç olarak kullanılmaktadır. Bu yöntem, miyom, çikolata kisti, tüple ilgili sorunlarda yapılması gerek ameliyatlar şeklinde uygulanarak, başarı sağlanmaktadır.
Erkeklerde Kısırlık Tedavisi
Erkeklerde kısırlık tedavi yöntemi, kısırlığın nedenine göre değişmektedir. Eğer kısırlık, hormonlarla ilgili bir nedenden kaynaklanıyorsa o zaman ilaç tedavisi kullanılır. İlaç tedavisi ile sperm oluşması sağlanmaktadır. Ayrıca hormonları düzenlemek için iğne tedavisi de uygulanabilir. Tedavi süresi uzun sürmektedir. Erkeklerde de aşılama yöntemiyle, spermlerin hareketliliğin ve kalitesinin arttırılması hedeflenmektedir. Aşılama yönteminin uygulanabilmesi için, erkekteki spermin hareketli olması gerekir.
Bununla birlikte Mikro Tese yöntemi, sperm bulunmayan erkek hastalarda uygulanarak, testislerden doku alınır, bu dokulardan sperm oluşturulmasını sağlanır. Bu yöntem genel anestezi şeklinde uygulanmaktadır. Bu ameliyatın bazı riskleri bulunmaktadır. Özellikle ağrı, kanama ve enfeksiyon risklerine dikkat etmek gerekir. Bu sebepler ameliyatta kanama ve diğer risklere karşı, ameliyat sırasında iyi bir kontrol ve antibiyotik kullanımı gibi önlemler alınmaktadır. Bununla birlikte bu cerrahi işlem testosteron üzerinde geçici olarak olumsuz etki yapabilir.
Kök Hücre Tedavisi
Günümüzde teknoloji ve tıp alanında, sürekli olarak yeni yöntemlerin gelişmesi ve uygulanması ile kısırlık sorunu için de farklı yöntemler denenmektedir. Kök hücre tedavi yöntemi alanında da deneye dayalı çalışmalar gerçekleştirilmeye devam edilmektedir.