Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Özlem Canpolat bilgilendiriyor
Histeroskopi, kelime anlamı olarak rahim içinin gözlemlenmesi anlamına gelmektedir.
Histeroskop adı verilen ince bir optik cihaz ile rahim iç yüzü büyütülür ve ekrana aktarılarak değerlendirilir. Teknolojinin gelişmesiyle günümüzde ince histereskopi (3-5 mm) cihazı ile ofis şartarında analjeziye ihtiyaç duyulmadan işlem gerçekleştirilebilmektedir. Rahimi içine net bir görüntü alabilmek için karbondioksit gazı veya İyi bir görüntü sağlamak amacı ile rahim içi CO2 gazı veya özel sıvılar ile şişirilir.
Histeroskopi iki şekilde yapılabilir tanı amaçlı ve cerrahi amaçlı.
Tanısal (Diagnostik) Histereskopi:
Günümüzde tanı amaçlı artık çok ince olan histeroskoplar kullanılmaktadır. Lokal anestezi kullanılarak kolaylıkla rahim ağzından geçilir, rahime içine girilir, işlem yaklaşık 5-10 dakika kadar sürer. Çoğunlukla işlem ağrısız ve kolay bir şekilde gerçekleşir. Tüplerden karın içine geçen sıvıya bağlı olarak işlem hafif kramplara neden olabilir. Tanısal amaçla yapılan histeroskopi esnasında görülen patolojiden gerekli yerlerden biyopsi alınır veya operatif histeroskopiye geçilip rezektoskop denilen elektro cerrahi sistemiyle rahim içi yüzünde görülen anomaliler ve patolojik durumlar tedavi edilir.
Cerrahi amaçlı (Operatif) Histeroskopi
Operatif histereskopide makas, bıçak veya rezektoskop gibi aletlerin geçişine izin veren kanallar olduğu için tanısal histereskopa göre daha kalındır (6-10 mm arasında değişebilir).Özel aletler kanallardan geçirilerek poliplerin çıkarılması, myomların eksizyonu, endometrial sineşilerin (rahim içi yapışıklıklar) serbestleştirilmesi sağlanır. Riskli görülen alanlar direkt görülerek en doğru noktadan biyopsi alınmasına olanak sağlar. Histeroskopide daha net ve düzgün görüntü alabilmek için adet kanaması bittikten sonra ilk bir hafta içerisinde yapılmalıdır.
Histeroskopi Hangi Durumlarda Yapılır:
- Aşırı ve düzensiz kanamalara, rahim kramplarına, adet sancılarına yol açan submukoz myomlar ve endometrial poliplerin tanısının konulup rezekteskop ile çıkartılması,
- Kısırlık veya tekrarlayan düşüklere neden olan rahim anomalilerinin tanısının konulup, rahim içini daraltan bu tip anomalilerin histeroskopik cerrahi ile düzeltilmesi,
- Rahim içi yapışıklıkların (intrauterin sineşilerin, asherman sendromu) tespit edilip bunların serbestleştirilmesi
- Histerosalpingografi (HSG=Rahim filmi) ile tesbit edilen anomalilerde tanıyı kesinleştirmek ve tedavi etmek amacıyla,
- Tüplerin rahim içine girdiği yerdeki oluşan darlıkların açılması,
- Tekrarlayan düşüklerin sebebini araştırmak için,
- Rahim içinden çıkarılamayan veya rahime gömülmüş olan rahim içi aracın çıkarılması amacıyla,
- Rahim içi kanser şüphesi olduğunda, riskli alanları direkt görüp biyopsi almak amacıyla,
Histeroskopinin Riskleri Var mıdır ?
Tanısal histeroskopide çok az komplikasyon görülür ve hayatı tehdit edici bir sorun hemen hiçbir zaman yaratmaz. Operatif histeroskopiler biraz daha deneyim gerektiren daha zor işlemler olduğundan 1- 2 / 100 oranında komplikasyon meydana gelir. İşlem esnasında rahim delinmesi (uterin perforasyon) en sık görülen komplikasyondur, ancak oluşan delikler çoğunlukla başka ek bir cerrahi girişime ihtiyaç olmadan izlem ve ilaç tedavileriyle spontan iyileşir. Operatif histeroskopi yapılacağı zaman sıklıkla aynı anda rahmin dış yapısını da görmek ve oluşabilecek komplikasyonlara engel olmak için laparoskopi de uygulanabilir. Bu konu yapılacak işlemin zorluğuna göre hekimin vereceği bir karardır.
Diğer bazı komplikasyonlar da işlem esnasında rahmi genişletmede kullanılan sıvılara bağlı olarak oluşabilir. Allerjik reaksiyonlar, vücut ısısında düşme, pıhtılaşma problemleri, akciğerde sıvı birikimine bağlı solunum güçlüğü (pulmoner ödem) bunlar arasındadır. Ancak işlem süresinin çok uzatılmaması, alınan sıvı miktarının cerrah tarafından sıkı kontrolü ve deneyim ile bu tür bir problem de nadiren görülmektedir.