Telefon
Mail
Kısırlık olarak adlandırılan infertilite hastalığı, kadın ve erkeğin düzenli olarak bir cinsel hayatı olmalarına rağmen, 1 yıl süre içinde doğal yollardan gebe kalınmama durumu olmaktadır. Eğer kadınlar 35 yaşın üzerinde ise ve 1 yıllık süre içerisinde düzenli ilişkiye girmelerine rağmen gebe kalınamama sorunu varsa o zaman kısırlık bulgularının olduğuna yönelik çeşitli testler yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte, kısırlık yaş ilerledikçe daha fazla görülmektedir. Kısırlık hastalığı tamamen üreme sistemden kaynaklı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kısırlığın nedenleri bir çok farklı faktöre bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi tek bir sebebe de bağlı olabilmektedir.
Kısırlığın tedavisinde öncelikle kadın infertilitesi nedeninin belirlenmesi önemli olmaktadır. İnfertilite hastalığının çözümü için birçok etkili ve teknik yönden geliştirilmiş tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinde başarı oranı gittikçe artış göstermektedir.
Kadın infertilitesi kapsamında kadınlardan kaynaklı sebepler bir çok faktöre bağlı olabilir. Bazen neden tam olarak belirlenirken bazen neden belirlenemeyebilir.
Kadın infertilitesinin en belirgin risk faktörleri:
Gebeliğin normal bir süreç içerisinde gelişebilmesi için fallop tüplerinin düzgün çalışması ve tıkanık olmaması gerekmektedir. Çünkü gebelik sürecinde spermler rahimden geçerek tüpler yolu ile yumurtaya ulaşmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla spermin tüplerden akıcı bir şekilde geçmesi ve yumurtaya ulaşması önemlidir. Bu yüzden tüplerin tıkalı olmaması ve fonksiyonlarını tam anlamıyla yerine getirmesi gerekmektedir.
Kadın infertilitesi sebeplerinin çoğunluğu tüplerden yada yumurtalıklardan kaynaklı olarak ortaya çıkabilmektedir. Tüplerde bir takım bozulmalar olabilmektedir. Yani fallop tüpleri herhangi bir nedenle hasar görmüş olabilir yada tüplerde tıkanıklık olmuş olabilir. Bu yüzden, öncelikle tüplerde bir sorun olup olmadığının tespit edilmesi için bazı tespitler yapılması önemli olmaktadır. Test ve tetkikler kapsamında hsg tetkikleri ile elde edilen görüntülerle, tüplerde bozukluk olup olmadığı tespit edilmekte ve eğer tüplerde bir bozukluk tespit edilirse daha sonradan laparoskopi uygulaması yapılabilmektedir.
Bununla birlikte, tüpler eğer yapışıksa, kapalıysa yada hasar görmüş durumdaysa, bu durumda tüplerin cerrahi yöntemlerle tedavi edilmesi ve hasarın düzeltilmesi yoluna gidilmektedir. Tüplerin bu bozukluğunun cerrahi yöntemlerle tedavi edilmesi mümkün görünmüyor ise o zaman tüp bebek yöntemi tedavisi alternatif bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kadın infertilitesi sebeplerinden diğeri yumurtlama problemleri olmaktadır. Kadınların yapısı gereğince yumurtlama dönemlerinin düzensiz olması veya anormal bir yumurtlama durumun ortaya çıkması da kısırlığı oluşturan önemli sebeplerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yumurtlama, ovulasyon anlamına gelmektedir. Yani gebeliğin oluşabilmesi için yumurtlama meydana gelmesi gerekmektedir.
Kadınlarda adet düzensizlikleri olduğu zaman ovulasyon olmayabilir yada normal düzende adet gördüğü halde ovulasyon olmayabilir ve böylece yumurtlama meydana gelmeyebilir. Bir kadında yumurtlama problemi olup olmadığını anlamak için bazı testler yapılmakta ve bu testler ile kadın infertilitesi için tedavi yöntemi belirlenmektedir.
Aynı zamanda, kadınların rahmi içerisinden biyopsi ile örnek alınarak bu örnek patolojik olarak incelenebilir ve böylece ovulasyon yumurtlama takibi yapılmaktadır. Yapılan testler sonucunda eğer kadında bir ovulasyon yani yumurtlama olmadığı tespit edilirse o zaman ilaç tedavisi uygulanarak, doğal yollarla yumurtlaması sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu süreçte ovulasyon ilaçları verilmektedir. Dolayısıyla ovulasyon ilaçları alarak kadınlar düzenli bir yumurtlama dönemine girmektedir ve bu yöntemle de tedavi edilerek gebe kalabilmektedirler. Eğer kadınların kısırlık yaşamasında başka bir sebep yok ise ilaç tedavisi ile birlikte gebe kalma şansı oldukça yüksektir.
Kadınlarda yaşanan serviks problemleri de kadın infertilitesi hastalığına yol açabilmektedir. Serviks problemleri rahim ağzı anlamına gelmektedir. Kadınlarda kısırlığa sebep olan bir diğer önemli sebep rahim ağzından kaynaklı problemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Kısırlık sorununun rahim kaynaklı olup olmadığını anlamak için çeşitli tetkikler ve testler yapılmaktadır. İlaçla birlikte rahim filmi çekilmektedir ve böylece rahimin içi, yapısı ve tüplerin yapısal durumu görülebilmektedir. Bu yöntemde kadınların adet döneminden sonraki hafta, filmin çekilmesi yapılmaktadır. Bu dönem özellikle kadınların yumurtlama döneminden önceki zamana denk gelmektedir. Bu yöntemle, rahimden kaynaklı tüm bozukluklar, yapışıklık durumu tespit edilir.
Bunun yanı sıra, karın zarında meydana gelen bozukluklar da kadın infertilitesi hastalığına yol açabilmektedir. Kadınların karın zarı, üreme fonksiyonlarını etkileyen bir zar olarak karşımıza çıkmaktadır. Karın zarı, karın boşluğunun içerisindeki iç yüzeyi kaplayan bir zardır. Karın zarının yapısını incelemek ve anormal bir durum olup olmadığını tespit edebilmek ve teşhis için laparoskopik uygulaması yapılmaktadır. Laparoskopi uygulaması ile karın zarının yapısı incelenmektedir. Bu yöntem, cerrahi bir işlem olmaktadır.
Bazı durumlarda hastanın tüpleri ve yumurtlama fonksiyonuna herhangi bir bozukluk olmamasına rağmen gebe kalınamaması durumu izah edilemeyen nedenler grubunda değerlendirilmektedir. Sebebi belli olmayan kısırlık tedavisi için öncelikle laparoskopi uygulaması yapılmaktadır. Açıklanamayan sebepler varsa, genellikle aşılama tekniği kullanılmaktadır. Bununla birlikte gebe kalamama durumun etkileyen önemli bir faktör yaş olmaktadır. Özellikle tüp bebek uygulamasında 35 yaş altı kadınlardaki başarı oranı daha yüksek olmaktadır.
Kadın infertilitesi tedavi yöntemleri belirlenirken, hangi tedavi yönteminin uygulanacağı bir çok faktöre bağlı olmaktadır. Kısırlık tedavisinde hangi yöntemin uygulanıp uygulanamayacağı anne adayının daha önceden bir gebelik yaşayıp yaşamadığına, ne kadar süredir hamile kalamadığına göre ve aynı zamanda kadınların tüplerinin tıkanıklık durumu, yumurtanın kalitesine, erkekteki spermlerin niteliğine göre farklılık göstermektedir.
Kadın infertilitesi tedavi yöntemlerinden birisi fertilite ilaçları olmaktadır. Eğer kısırlığın sebebi yumurtalardan kaynaklı ise yani kadının düzenli olarak yumurtlayamamasından kaynaklanıyor ise bu durumda kadınlara fertilite ilaçları verilmektedir. Bu ilaçlar, tablet şeklinde yada enjeksiyon şeklinde hastaya verilmektedir. Fertilite ilaçları ile yumurtanın gelişmesi ve gebe kalınması sağlanmaktadır. Verilen fertilite ilaçları, yumurtalıkları harekete geçirme amacını gütmektedir. İlaçların tablet olarak verilmesinin yan etkileri; göğüslerde hassasiyet, bulantı olması, sıcak basması ve duygusal bir takım değişiklikler olabilmektedir. İlacın enjeksiyon olarak verilmesinin yan etkisi ise alerjik bir takım problemler ortaya çıkarmasıdır. Fertilite ilaç tedavisinin amacı yumurtlamayı sağlamak için yumurta sayısını arttırmayı gerçekleştirmektir. Fakat bu durum çoğul gebeliğe yol açmaktadır.
Kadın infertilitesi tedavi yöntemlerinden bir diğeri aşılama tedavisi olmaktadır. Aşılama yönteminde, kadınların doğurganlığının ve yumurtlama döneminin en yüksek olduğu zamanlarda erkekten alınan spermlerin aşılama ile birlikte rahim içerisine yerleştirilmesi yapılmaktadır. Eğer kadındaki tüplerde herhangi bir problem yok ise ve nedeni açıklanamayan bir kısırlık durumu söz konusuysa o zaman aşılama tedavisi uygulanabilmektedir. Özellikle erken boşalma, vajinismus, sperm hareketliliğinin az olması gibi durumlarda aşılama yöntemi uygulanmaktadır.
Bir diğer tedavi yöntemi tüp bebek tedavi uygulaması olmaktadır. Tüp bebek tedavi yönteminde aynı zamanda hormon ilaçları verilmektedir. Tüp bebek tedavisinin etkili ve başarılı olması da yaş gibi bir çok faktöre göre değişmektedir. Bunların haricinde infertilite tedavi yöntemi olarak uygulanan cerrahi yöntemler de bulunmaktadır.
"Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."
Koru Ankara Hastanesi
Koru Sincan Hastanesi
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA AYDINLATMA/BİLGİLENDİRME
Erer Sağlık ve Eğitim Kurumları İşletmeciliği A.Ş. (“Özel Ankara Koru Hastanesi, Özel Koru Sincan Hastanesi kısaca Koru Sağlık Grubu”) olarak, kişisel verilerinizin güvenliği konusuna önem vermekteyiz. Hastalarımız tarafından paylaşılan her türlü kişisel veriyi hasta mahremiyetine özen gösterecek şekilde ve kişisel verilerinize ilişkin uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbiri alacak şekilde muhafaza etmekteyiz. Bu sorumluluğumuzun bilinci ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verilerinizi aşağıda belirtilen çerçevede işlemekteyiz.
Kişisel Verilerin Toplanması, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Koru Sağlık Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Koru Sağlık Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir.
Bu kapsamda tüm tıbbî teşhis, muayene, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli olan ve bu amaçla elde edilen kişisel sağlık verisi başta olmak üzere aşağıda sıralanmış olan;
amaçlarıyla Koru Sağlık Grubu tarafından işlenmektedir.
Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla;
paylaşılabilecektir.
Kişisel Veri Toplamanın Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Koru Sağlık Grubu’nun faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Koru Sağlık Grubu’nun akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir.
Bu kapsamda sağlık verileri, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi hukuki ile, diğer kişisel verileriniz ise Kanunlarda öngörülmesi, hukuki yükümlülüğün yerine getirilmesi, bir hakkın tesisi ve kullanımı ile sözleşmenin ifası hukuki sebeplerine dayanarak işlenmektedir.
Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Veri Güvenliği ve Başvuru Hakkı
Koru Sağlık Grubu, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “www.koruhastanesi.com” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kızılırmak Mah. 1450. Sokak No:13 Çukurambar Ankara-TÜRKİYE adresine ıslak imzalı yazılı talep formu ile “Başhekim Sekreterliği” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak bizzat teslim edebilir veya Noter kanalıyla gönderebilirsiniz.
“Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Açık Rıza Formu”