Kulak çınlaması, yani tıptaki bir diğer ismi ile Tinnitus, zaman zaman birçok birey tarafından sıklıkla tecrübe edilebilen bir durum niteliğindedir. Bu tecrübelerin çoğunlukla kısa süreli ataklar halinde olduğu görülür. Ancak birçok durumda yaş seyrine ve psikolojik sağlığa göre de değiştiği gözlemlenebilmektedir. Kulak çınlaması için bir hastalık değil ancak çeşitli durumlara ve hastalıklara bağlı bir semptomdur diyebiliriz. Yine de aniden ortaya çıkan şiddetli ve sürekli olarak devam eden çınlamalar kişinin hayat kalitesini ciddi oranda düşürebilmektedir.
Halk arasındaki ismi ile Kulak çınlaması olarak bilinen Tinnitus, dışarıdan gelen herhangi bir ses niteliği olmamasına rağmen kişinin kafasının içinde ya da kulağında var olduğunu ifade ettiği sesler olarak tanımlanır. Bu sesler farklı tonlarda ve özelliklerde olabilir. Çoğu zaman çınlama olarak tanımlanan ses, kimileri tarafından da uğultu, cızırtı, dalga sesi, makine sesi, hışırtı gibi farklı şekillerde olduğu gibi ince, yüksek, şiddetli ya da daha hafif, olarak da nitelendirilir ve tek kulağı bazen de iki kulağı birden etkilediği görülebilir.
Normal kulak çınlamaları genellikle 5 dakikadan az sürebilirken normal olmayan çınlamalar günlerce, haftalarca ve hatta aylarca etkili olabilmektedir. Hafif şiddetli çınlamalar genellikle ise gece ve sessiz ortamlarda etkisini gösterirken, yüksek şiddetli kulak çınlaması hemen her ortamda bireyin hayatına etki eder. Tek başına bir hastalık sayılmayan ve işitme sistemine bağlı bir hastalıktan kaynaklandığı düşünülen, sürekli ve şiddetli bir durumda seyreden çınlamalar, bu durumu yaşayan bireylerde kaygı bozukluğu, uykusuzluk ve depresyon gibi daha büyük sorunlara yol açabileceğinden en kısa sürede bir uzman tarafından yardım almak son derece gerekli ve önemlidir.
Bunlar dışında kulak çınlamasının çok daha büyük tehlikelere sebep olduğu da görülebilir. Aniden ortaya çıkan ve şiddet eşiği yüksek bir çınlamaya baş dönmesi, işitme kaybı, baş ağrısı, denge kaybı gibi durumlar eşlik ediyorsa sorun çok daha büyük ve ciddi olabilir. Tıp dünyası genel olarak kulak çınlaması durumunu iki grup altında inceler. İlk grup kulak çınlamasının nedenlerinin tespit edilebildiği küçük grup iken ikinci grup ise çınlama nedenlerinin bulunamadığı büyük gruptur.
Kulak çınlamasına nedenlerinin tespit edilebildiği ilk grupta, yapılan birtakım testler nedeni ortaya çıkarabilir ve buna bağlı tedaviler uygulanarak rahatsızlık ortadan kaldırılabilir ancak, nedenin bulunmadığı durumlarda tedavi yöntemi belirlemek ve rahatsızlığı ortadan kaldıracak çözümler bulmak da oldukça meşakkatlidir. Ayrıca subjektif ve objektif olarak da iki gruba ayrılan kulak çınlaması durumlarında, objektif kulak çınlaması bireyin kendisinin ve çevresindekilerin duyabildiği sesler olarak nitelendirilirken dışsal ve içsel çınlama adı verilir. Subjektif kulak çınlaması ise bireyin kendisinden başka kimsenin duymadığı çınlamalardır ve işitsel olmayan çınlama olarak adlandırılır.
Kulak Çınlaması Neden Olur?
Kulak Burun Boğaz alanının tedavisi en zor rahatsızlıklarından biri olan kulak çınlaması, birçok nedene bağlı olarak görülebilir. Yaşın ilerlemesi ile sıklıkla ortaya çıktığı görülse de farklı yaşlarda yaşanan işitme kaybı ya da işitme sisteminde oluşan herhangi bir sorun da çınlamaya neden olabilir. Bazen psikolojik rahatsızlıklar dahilinde halüsinasyon olarak varlık kazanabilir.
Bunlar dışında bir kan hastalığı olarak karşımıza çıkan anemi, demir eksikliğinin de çınlamalara yol açtığı görülebilirken, vitamin eksikliği, şeker hastalıkları, ayrıca mesleğe bağlı olarak maruz kalınan şiddetli ve gürültülü ortamlar da yaşlılık etkeninden sonra en sık rastlanan kulak çınlaması nedenlerden biri olarak görülür. Yolculuklar sırasında gerçekleşen basınç değişimleri, kulak iltihapları, tıkaçlar, kulak zarının hasar görmesi, düşük ya da yüksek tansiyon, beyinde meydana gelen tümörler, stres, kulak kemiklerinde oluşan birtakım değişimler, hormonların değişmesi, iç kulakta meydana gelen denge organının hasar görmesi ile oluşan Meniere hastalığı, kalp ve damar hastalıkları, kansızlık, çeşitli sebeplere bağlı travmalar, çok yüksek ses ile müzik dinleme, kulak kiri ve enfeksiyonları, sinüzit, alerji, kullanılan bazı ilaçların gösterdiği yan etkiler gibi bir çok neden kulak çınlaması sorununa neden olarak gösterilebilir.
Kulak Çınlamasında Tanı Koyma ve Tedavi
Bireylerin yaşadığı kulak çınlamasının farklı birçok nedeni olduğu gibi bu nedenlere bağlı olarak bir tedavisi de yoktur. Ancak tanı koymak, herhangi bir nedenle ortaya çıkan çınlama sorununu çözme yolunda oldukça önemli bir adım olarak kabul edilir.
Kulak Çınlaması Tanısı Nasıl Konur?
Bireyin hastalık öyküsünü eksiksiz ve net doğru anlatımı, doktor ve birey arasında gerçekleşen güçlü bir iletişim tanı koyma hususunda önemli bir etken oluşturur. Bireyin hastalık öyküsünde bulunan, çınlamanın ilk ne zaman ortaya çıktığı, çınlamaya eşlik eden başka bir belirtinin bulunup bulunmadığı, şiddetli gürültüye ya da birtakım travmalara yol açan durumlara maruz kalınıp kalınmadığı, her iki kulakta birden mi yoksa tek kulakta mı olduğu, çınlamanın şiddeti, sıklığı ve şekli gibi bilgiler hem hasta tarafından açık bir şekilde belirtilmeli hem de doktor tarafından dikkatlice araştırılmalı ve bu doğrultuda tutarlı bir tanı koyulmalıdır.
Bireyin şikayetleri arasında işitme kaybı gibi ciddi durumlar söz konusu ise ya da çınlama oldukça yüksek frekanslarda seyrediyorsa bilgisayarlı tomografi veya MR gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanılabilir. Tümör gibi çınlamaya sebep olan bazı nedenler beyinde bıraktıkları kalıntı ve değişikler nedeniyle bu gibi yöntemlerle kolayca bulunabilmektedir. Eğer işitme yollarına bağlı etkenlerden dolayı meydana geldiği düşünülüyorsa odyometrik muayene kullanarak tanı koyulabilir.
Kulak Çınlaması Nasıl Tedavi Edilir?
Yapılan çeşitli test ve muayenelerin ardından koyulan tanı sonrasında çınlamanın hangi yöntemlerle tedavi edilebileceği belirlenir ve kişinin yaşadığı kulak çınlaması sorununa özel olarak uygulanacak yöntemler ortaya koyulur. Yine de yapılan birçok test ve muayeneye rağmen çınlama nedeninin bulunamayacağı ihtimalini de göz önünden bulundurmakta her zaman fayda vardır.
Belirlenen tedavinin ilk amacı her zaman için rahatsızlığı tamamen ortadan kaldırmaya yöneliktir. Çınlamanın tamamen ortadan kalkmasının mümkün olmadığı durumlarda ise bu tedavi, çınlamadan duyulan rahatsızlığı en aza indirmeye yönelik olarak kurgulanır.
Çınlamaya neden olan sebepler arasından tümör gibi nedenler varsa cerrahi tedavi ya da radyoterapi gibi yöntemler kullanılabilir. Kulak kiri gibi nedenlerde yıkama yapılabilir, çınlamanın vitamin eksikliği, yüksek tansiyon gibi sistematik nedenlerden dolayı ortaya çıktığı düşünülüyorsa öncelikle bu rahatsızlıklar tedavi edilir.
Kulak çınlaması tedavisinde bazı durumlarda birtakım ilaçlar da kullanılabilmektedir ancak bu ilaçlar rahatlama sağlayabilecekleri gibi tek başlarına tamamen etkili olamayabilir. Bazı durumlarda ise çınlama tedavisinde “tinnus maskelemesi” adı verilen bir yöntem kullanılmaktadır.
Tinnus Maskelemesi Nedir?
Kulak çınlaması rahatsızlığı, gece yatarken ya da çevre sessiz olduğu zamanlarda çok daha rahatsız edici ve dayanılmaz bir hal alır. Bu nedenle kulak çınlamasının hissedilmesini bir nebze de olsa hafifletmek adına saat tik-takları ya da radyo sessizliği bozmak kimi durumlarda rahatsızlığın azalmasında oldukça etkilidir.
Bazı doktorlar ise bir başka tedavi yöntemi olarak beyaz ses adı verilen bir yöntem kullanmaktadır. Beyaz ses bir çeşit, düşük sesli radyo frekansı dinleme olarak da tanımlanabilir. Bazı hastalara ise rahatlatıcı sesler üreten elektronik aletler önerilmektedir.