Telefon
Mail
Gut hastalığı geçmiş zamanlarda padişah ve kralların ölümüne yol açtığı için zengin hastalığı olarak da bilinmektedir. Bir başka ismi ise damla hastalığı olan gut hastalığının temelinde romatizmal bir hastalık olduğu düşünülse bile aslında metabolik bir hastalıktır. Gut hastalığı kadınlardan daha çok erkeklerde görülmektedir.
Uzun süreli ve oldukça sık görülen gut hastalığı, aslında bir eklem iltihabı olmaktadır. Bu iltihaba neden olan etmen monosodyum ürat yani monohidrat kristalleri ile dokunun birikmesi ve kişiye rahatsızlık vermesi olmaktadır. Geçmiş zamanlarda daha çok zengin kesimde görülen bu hastalık günümüz teknoloji ile kontrol altına alınabilmiş ve tedavi edilebilen bir hastalık olmuştur. İnsan vücudundaki protein yapısında bulunan atıklar vücuttan uzaklaştırılmak için ürik aside çevrilmektedir. Bu sayede vücut atık maddeleri kolay bir şekilde vücuttan uzaklaştırmaktadır. Fakat metobolik bir problemden dolayı dışarı atılamayan atıklar vücutta birikerek iltihaba neden olmaktadır. Kan dolaşımında biriken ürik asit ileriki zamanlarda normalin üzerine çıkarak hiperürisemi oluşturmaktadır. Bu da kanın ve idrarın asidik olmasına neden olup ileride gut hastalığına sebep olabilmektedir. Bu durum hastada şiddetli seyreden bir eklem ağrısı yapmaktadır. Ürik asidi arttıran birçok etmen bulunmaktadır. Bunlar;
Bu etmenlere bağlı olarak artan ürik asit kanda normalin üzerine çıkarak eklemlerde sıvı birikmesine neden olmaktadır. Bu birikme sonucu ise eklem bölgelerinde iltihaplanma oluşturarak kişide ağrıya ve hareket kısıtlamasına neden olmaktadır. Bu eklemler bütün vücutta olabileceği gibi en fazla diz ve ayak başparmağında görülmektedir. Hatta bu ürik asit fazlalığı böbreklere de ilerleyip böbrek taşına neden olabilmektedir. Bu hastalığın genel ismine ise gut hastalığı denilmektedir.
Temeli metabolik bir hastalık olan gut hastalığı, en çok eklem bölgelerini etkilemektedir. Bu hastalığın dört evresi bulunmaktadır. Bunlar;
Akut atak, gut hastalığının ilk evresi olmakla beraber aniden başlayan ve 5 ila 10 gün süren bir aşamadır. Bu evrede hastanın eklemlerinde şişmeler ve ağrılar olabilmektedir.
Bu evrede hastalar, semptomları tamamen geçtiği için iyileştiklerini düşünmektedirler. Fakat bu evre bittikten sonra semptomlar ve şikâyetler çok daha şiddetli bir şekilde hastaya geri dönmektedir.
Evreler arasındaki zaman dilimi gittikçe kısalmaya başlamaktadır. Eğer hastalar tedavilerini olmazsa yaşanılan şişlik ve ağrı kalıcı bir hale gelebilmektedir. Hatta daha ileri boyutta hareket etmede zorluklar yaşanabilmektedir.
Çok fazla biriken ürik asit eklem ve çevresinde çok daha fazla şişlik ve ödem yapmaktadır. Gut hastalığının son evresi olan Tofüslü Gut, hastalığın en ileri seviyesi olmaktadır.
Hastayı uykusundan uyandıracak kadar ağrı yapan gut hastalığı, vücutta asit kristallerinin birikmesi ile birlikte oluşmaktadır. İlerleyen gut hastalığında ürik asit daha fazla birikerek idrarda kana ve böbrekte taşa sebep olabilmektedir. Hatta bu semptomlara ek olarak belde ve karında ağrılara sebep olabilmektedir. Bu ağrılar aşamalı olarak kronik olabilmektedir. Metabolik ve romatizmal bir hastalık olan gut hastalığında ataklar son derece ağrılı olmakla beraber aniden başlamaktadır. Birden başlayan bu ağrılara ek olarak etkilenen bölgede yanma hissi, sertlik veya şişme gibi belirtiler eklenebilmektedir. Çoğu kişide bu belirtiler görülürken bazı hastalarda kanda ürik asit düzeyi artarken hiçbir belirti gözlenmemektedir.
Akut gut atakları sırasında kişide ödem, ağrı ve kızarıklık olmaktadır. Bu belirtiler özellikle de gece vakitlerinde artmakla beraber kişiyi uykudan uyandırabilmektedir. Bu belirtiler iltihap oluşan eklem bölgesinde ortaya çıkarken kişide hareket kısıtlaması oluşturabilmektedir. Belirtiler genel olarak 24 saat içerisinde geçebilirken kimi hastalarda 10 gün boyunca sürebilmektedir. Bu ataklar sürekli tekrarlayan evreler olmakla beraber ataklar arasında hasta sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilmektedirler. Atakların tekrar etmesi her seferinde aynı belirtilerin oluşmasına ve bu belirtilerin kalıcı hasar bırakmasına neden olabilmektedir. Hatta ödemli bölgede kaşıntı ve soyulma görülebilmektedir.
Atakların sürekli ve tekrarlayıcı olma durumuna kronik gut hastalığı denilmektedir. Kronik durum eğer tedavi edilmez ise kişide kalıcı hasar bırakmakla beraber şiddetli ağrılara sebep olabilmektedir. Sürekli olan kronik ağrılar kişide uykusuzluk ve dolayısı ile öfke, stres, halsizlik yapabilmektedir. Üstelik bu ağrılar sonucunda kişinin yürümesinde, ev işi yapmasında ve diğer hareketlerinde kısıtlanmalar meydana getirmektedir. Bir diğer gut belirtisi ise tofis olmaktadır. Bu belirtinin yaşanmasındaki neden, ürik asitin deri altında birikmeye başlamasından olmaktadır. Bu belirti genel olarak ağrı yapmazken atak zamanlarında iltihaplanarak sertleşmektedir. Bu birikme çoğaldıkça ve sertlik büyümeye devam ettikçe etkilediği bölgeye ciddi zarar verebilmektedir. Bu yüzden tedavi edilmesi ve kontrol altına alınması önemli olmaktadır. Ayrıca kanda fazla yükselen ürik asit böbreklerden ziyade akciğerde de birikerek ciddi problemlere yol açabilmektedir.
Gut hastalığı belirtileri gören hasta doktora gittiğinde doktor ilk olarak kan testi istemektedir. Kan testlerinde eritrosit sedimentasyon hızı olan ESR, beyaz kan hücresi sayısı, c-reaktif protein yani CRP değerlerine bakılmaktadır. Bu değerler tanı için yardımcı olduğu kadar kesin sonuç vermemektedir. Ayrıca kan testleri sayesinde ürik asit değerlerine de bakılmaktadır. Ürik asit değeri bazı hastalarda oldukça yüksek olurken kişide gut hastalığı bulunmadığı durumlar görülmektedir. Hatta ürik asit değeri düşükken bile gut hastalığına sahip hastalar olmaktadır. Bu yüzden bu testler yardımcı olabileceği gibi kesin olmamaktadır. Bu testlere ek olarak tanıya yardımcı görüntüleme cihazlarına başvurabilmektedir. X-ray grafisi, ultrason gibi cihazlar bazı durumlarda eklem bölgesindeki biriken kristallerin tanısı için yardım olmaktadır. Fakat gut hastalığının kesin tanısı için sinoviyal sıvı yani eklem boşluğundan alınan sıvının test edilerek monosodyum ürat kristali olup olmadığına bakılmasıdır. Eklem bölgesinden sinoviyal sıvı almak için ince bir iğne kullanılmaktadır. Alınan sıvı hastalığın aşamasına göre sarı ve bulanık olmaktadır. Sıvının içerisinde kristaller ve beyaz kan hücreleri bulunmakla beraber iltihaplı bit yapıdadır.
Gut hastalığının birçok aşaması bulunduğu için tedaviler de aşamaya göre değişkenlik göstermektedir. Akut olan ataklar sırasında belirli bir tedavi yöntemi uygulanırken ataklar arasında kalan sürede farklı bir tedavi yöntemi izlenmektedir. Akut dönemler de hasta çok yoğun bir şekilde ağrı hissetmektedir. Bu yüzden hastaya antiinflamatuar, non steroid antiinflamatuar, kolşisin, kortikosteroid tarzı ilaçlar verilebilmektedir. Bu ilaçların türü hastanın durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Burada bulunan ilaçlar ağrıyı keserken bir yandan da iltihabı önlemek adına kullanılmaktadır. Şiddetli atak geçiren hastaların tedavisi için bol bol istirahat önerilmektedir. Ayrıca beslenme alışkanlığı ve hafif bir egzersiz programı da hastalığın seyri için oldukça önem arz etmektedir. Gut hastalığına uygun besinler için hastanın diyetisyenden yardım alması önerilirken bir yandan da bol su tüketmelidir.
Gut hastalığı olan bazı hastalar atakları çok ağır ve şiddetli geçirmektedir. Bu hastalarda ürik asit seviyesi oldukça fazla olduğu için atak sonucunda hastada tofüs, böbrek taşı gibi birçok hastalık oluşabilmektedir. Bu yüzden bu atakları geçiren hastalara ürik yapımını azaltıcı ve bu maddeyi idrar ile atılmasını sağlayacak ilaçlar verilmektedir. Bu ilaçlar her ne kadar hastalık için yararlı olsa da kızarıklık, ateş, böbrek problemi ve karaciğer iltihabı gibi yan etkiler yapabilmektedir. Bu yüzden bu tür ilaçları kullanan hastalar kesinlikle doktor gözetiminde kalmalıdırlar.
Obezite günümüz hastalığı olmakla beraber gut hastaları için risk taşımaktadır. Fazla kilosu olan kişilerde insülin direnci yüksek olması ile ürik sitin yükselmesi bağlantılı olduğu düşünülen bir durumdur. Bu kişiler kilo verdikleri takdirde insülin direncini düşürebilirken bir yandan da ürik asit seviyelerini düşürebilmektedirler. Bu yüzden gut hastalığına sahip kişilerin kilolarına dikkat etmeleri gereklidir.
"Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."
Koru Ankara Hastanesi
Koru Sincan Hastanesi
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA AYDINLATMA/BİLGİLENDİRME
Erer Sağlık ve Eğitim Kurumları İşletmeciliği A.Ş. (“Özel Ankara Koru Hastanesi, Özel Koru Sincan Hastanesi kısaca Koru Sağlık Grubu”) olarak, kişisel verilerinizin güvenliği konusuna önem vermekteyiz. Hastalarımız tarafından paylaşılan her türlü kişisel veriyi hasta mahremiyetine özen gösterecek şekilde ve kişisel verilerinize ilişkin uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbiri alacak şekilde muhafaza etmekteyiz. Bu sorumluluğumuzun bilinci ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verilerinizi aşağıda belirtilen çerçevede işlemekteyiz.
Kişisel Verilerin Toplanması, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Koru Sağlık Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Koru Sağlık Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir.
Bu kapsamda tüm tıbbî teşhis, muayene, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli olan ve bu amaçla elde edilen kişisel sağlık verisi başta olmak üzere aşağıda sıralanmış olan;
amaçlarıyla Koru Sağlık Grubu tarafından işlenmektedir.
Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla;
paylaşılabilecektir.
Kişisel Veri Toplamanın Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Koru Sağlık Grubu’nun faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Koru Sağlık Grubu’nun akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir.
Bu kapsamda sağlık verileri, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi hukuki ile, diğer kişisel verileriniz ise Kanunlarda öngörülmesi, hukuki yükümlülüğün yerine getirilmesi, bir hakkın tesisi ve kullanımı ile sözleşmenin ifası hukuki sebeplerine dayanarak işlenmektedir.
Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Veri Güvenliği ve Başvuru Hakkı
Koru Sağlık Grubu, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “www.koruhastanesi.com” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kızılırmak Mah. 1450. Sokak No:13 Çukurambar Ankara-TÜRKİYE adresine ıslak imzalı yazılı talep formu ile “Başhekim Sekreterliği” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak bizzat teslim edebilir veya Noter kanalıyla gönderebilirsiniz.
“Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Açık Rıza Formu”