Telefon
Mail
Romatoloji, özellikle kas iskelet sistemini tutan hastalıkları inceleyen bir bilim dalıdır. Ancak romatizmal hastalıklar yalnızca kas iskelet sistemi ile sınırlı kalmaz. Vücudumuzdaki diğer organlar ve sistemler de zaman zaman etkilenebilmektedir. Bu yönüyle multisistemik hastalıklar grubuyla ilgilenmektedir. MS. birinci yüzyılda “Rheuma” kelimesi yangılı akıcı bir sıvıyı tanımlamak için kullanılmıştır.
Romatolojik hastalıklar, aynı zamanda yaşlılık hastalığı olarak bilinmesine rağmen çocuk yaşlarda hatta bebeklerde de yaygın olabilen hastalıklardır. Çoğu ramotolojik hastalık, genç erişkin dönemde bir atış göstermektedir. Yaşlılık döneminde ise daha özel romatolojik hastalıklar ile karşılaşılmakla birlikte yaşlılardaki eklem rahatsızlıkların büyük bir kısmı, kireçlenmeden kaynaklanmaktadır. Çocukluk çağının romatizmal hastalıklarının tedavisi, çocuk hastalığı uzmanlığı üzerine ihtisas yapan hekimler tarafından yapılmaktadır. Romatoloji iltihaplı romatizmal hastalıklar ile ilgilenmektedir.
Romatoid Artrit
Romatoid artrit, dünyada en sık görülen iltihaplı romatizmal hastalıklar grubundadır. Eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, sabahları hastanın uyanamaması (kendine gelememesi) ile kendini göstermektedir. Romatoid artrit, kendine ait bir tutum sergilemesi ile birlikte el bilekleri, ayak bilekleri ve elin küçük eklemlerini simetrik bir boyutta tutmaktadır. Yani eğer ağrı, sağ dizde mevcutsa sol dizde de mutlaka bir ağrı olacaktır. Romotoid artrit tedavisinde, sadece ilaç tedavisi değil hastanın hayat şartlarının da düzeltilmesi gerekmektedir.
Ankilozan Spondilit hastalığı, halk arasında ‘Bambu’ hastalığı ya da iltihaplı omurga hastalığı olarak ta adlandırılan romatizmal hastalık türüdür. Ankilozan Spondolit, bir omurga hastalığı olup 45 yaş öncesi yaş gruplarını etkilemektedir. Hastalık en sık leğen kemiklerinin omurganın sonlandığı kısımlarında meydana gelmektedir. Bel omurlarını, sırt omurlarını ve kaburga kemiklerinin birleşim yerlerini tutarak bu kısımlarda iltihap, iltihapla beraber eklem aralığında ise daralmaya yol açmaktadır.
Romatoloji bölümünde incelenen Ankilozan spondilit, uzun süreli bir hastalıktır ve ömür boyu sürmektedir. Bu süre içerisinde hastalık, kimi zaman alevlenme kimi zaman da stabil evrelerle ilerleme gösterir. Dolayısı ile hastalığın seyrine göre tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. İlk evrelerde, hafif egzersizler ile birlikte kortizon içermeyen inflamasyon giderici bazı ilaçlar verilmektedir. İlaçlara yanıt vermeyen hastalarda ise biyolojik tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Sedef artriti yani sedef romatizması, toplumda her 1000 kişiden 3 ‘ünde görülmektedir. Bu hastaların %15 ile %20’sinde sedef romatizması görülmektedir. Sedef hastalığında görülen romatizma, eklemde ağrılara neden olabileceği gibi omurgada da ağrılara neden olabilmektedir. Ve eklemlerden özellikle ellerdeki uç noktaları, ayak eklemlerini bazen de bir parmağın boyunca tutarak sosis parmak oluşumuna neden olabilmektedir. Eklemlerde yapmış olduğu zarar neticesinde bir parmağın içe göçmesi tıpkı teleskop görünümündeki gibi bir tutulmaya neden olabilmektedir. Bu hastalık hem kadın hem erkeği eşit oranda etkilemektedir.
Romatoloji bölümünde incelenen Reaktif artrit, böbrek enfeksiyonu ya da idrar enfeksiyonu sonucunda çocukların dizlerinde ya da ayak bileklerinde kısa süreli şişlik oluşumudur.
Crohn hastalığı veülseratif kolit gibi iltihabik bağırsak hastalıkları ile birlikte oluşan eklem rahatsızlığıdır. Bu hastalığa yakalananların yaklaşık %2 ile %20 ‘sinde entropik artritler görülmektedir. Artrit’in sebep olduğu yakınmalar, diz ve ayak bileği tutulmalarıdır. Sakroliak ve omurga tutulmaları, 15 ile 35 yaş aralığında görülmekle birlikte kadınlara oranla erkeklerde 3 kat fazla görülmektedir. Ve bağırsak hastalığından bağımsız olarak seyretmektedir.
Sistemik Lupus Eritematozus
Romatoloji bölümünün önemli hastalıklarından olan (SLE) hastalığı, özellikle genç bayanların birçok eklemini tutan kronik seyirli otoimmün hastalıktır. Otoimmün hastalık, kişinin bağışıklık sistemi hücrelerinin bazı molekül yapılarını tanımaması sonucu meydana gelmektedir. Lupus, her yaş grubu hastalığı olmakla birlikte 20 ile 30 ‘lu yaşlarda daha sık görülebilmektedir.
Lupus belirtileri, saç dökülmesi, gün ışığında yüzde meydana gelen döküntüler, hastaların damak kısımlarında oluşan ağız yaraları görülebilmekte. Bunun yanı sıra deri döküntüleri (baş-boyun-burun ve kulak çevresi), akciğer ve karaciğerde sıvı birikimi gibi semptomlar görülebilmektedir.
Sjögren, öncelikle ağız ve göz kuruluğu olmak üzere tüm sistemleri tutabilen kronik, otoimmün bir hastalıktır. Vücudun normal bağışıklık sisteminden sapıp kendi salgı bezlerine savaş açmaktadır. Beyaz kan hücrelerinden lenfositler, ter bezi, tükürük, gözyaşının yanı sıra solunum, mide, pankreas, genital gibi organların yapısını bozmaktadır. Bu hastalıkta ağız kuruluğu sinsi başlar ve ilerler. Ağız kuruluğunun yanı sıra hasta yutkunmakta zorluk çekebilir. Konuşma sırasında sık sık sıvı alımına ihtiyaç duymaktadır. Dudak kenarlarında çatlamalar, dilde yarılmalar, tat ve koku alımında azalma gibi durumlar meydana gelebilmektedir.
Romatoloji bölümünde incelenen Skleroderma diğer bir adı ile sistemik sklerozis, bağışıklık sisteminin önemli hastalıklardan biridir. Hastalık grubunun %90-95 ‘ini kadınlar oluşturmaktadır. Genç yaştan itibaren görülebilen bu hastalığın ilk belirtisi, sıklıkla soğuk havalarda parmakların morarması, sararması veya beyazlaşmasıdır. Bu hastalık, zamanla derinin kalınlaşmasına neden olmaktadır.
Fibromiyalji hastalığı, fiziksel hiçbir neden olmaksızın vücudumuzda oluşan ağrılardır. Vücudun çeşitli yerlerindeki kas ve eklemler, özellikle sırt, omuz, kollar ve bacaklar etkilenmektedir. Ağrı bir bölümden diğer bölüme geçebilirken günler boyu sürebilmektedir. Bu ağrıların yanı sıra uykusuzluk, aşırı yorgunluk, baş ağrısı ve konsantrasyon bozukluğu, anksiyete ve depresyon belirtileri görülebilmektedir. Bu da günlük hayat standardizasyonunuzu farklı yönde etkilemektedir. Fakat bu semptomlar, herkeste aynı etkiyi göstermemektedir.
Damar tıkanıklıkları ve gebelik problemleri ile ortaya çıkmaktadır. Bu hastaların bir kısmında hemotolojik yani kan ile ilgili bulgular görülebilmektedir. Bunlardan biri hemotoloid adını verdiğimiz bir çeşit kansızlıktır. Burada kırmızı kan hücrelerinin parçalanması ile ortaya çıkan kansızlık söz konusudur.
Halk arasında kireçlenme hastalığı olarak bilinen hastalık, eklemler arasındaki kıkırdak dokusunun zedelenmesiyle birlikte özellikle ağrı ya da ses gelmesidir. Toplumda en sık görülen bu hastalık, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Özellikle diz bölgesi, omurga, el bileği eklemi ve kalça ekleminde görülebilmektedir.
1940’lı yıllarda Prof. Hulisi Behçet tarafından tanımlanmış genetik bir hastalıktır. Bu hastalık, çeşitli bağışıklık sistemi mekanizmalarının bozulmasından dolayı oluşan bir tür damarlanma iltihaplanmasıdır. Behçet hastalığı, genç erkeklerde agresif şekilde seyredebilmektedir. Özellikle deride birtakım lezyonlar yaratabilmektedir. En çok ağız içindeki aftlar, genital bölgede ülserler, deride akne, bacaklarda ağrılı nodüller gibi belirtileri mevcuttur.
Hastalık, genetik geçişli bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıkış yaşları genelde 20’li yaşlar öncesindedir. Romatoloji bölümünde incelenen hastalığın en önemli özelliği, ataklar halinde gelmesidir. Ve her atak, 12 saat ile 96 saat gibi bir süre içerisinde sürmekte daha sonrasında kendiliğinden geçmektedir.
Yalancı gut, eklemlerde şişme ve ağrı ile hızlı gelişen, gut hastalığına da benzediği için bu adı almaktadır. Yalancı gut, dizlerdeki kalsiyum vb. eksiklikler sonucunda oluşmaktadır. Ataklar, günler hatta haftalarca sürebilmektedir. Hastalar bu esnada en fazla ayak bilekleri, el bilekleri omuzlar gibi eklemler, tutulan eklemler arasındadır. Gut hastalığı da metabolik bir rahatsızlıktır ve eklem iltihaplanmalarına neden olmaktadır.
Nadir görülen hastalıklardan olan polimiyozit hastalığı, bacakların ön yüzeyindeki veya kolların ön yüzeyinde meydana gelen kas güçsüzlüğüdür. Hastalar, bu esnada oturup kalkarken, merdiven inip çıkarken, tuvalete oturup kalkarken, saçını tararken vs. güçsüzlük çekebilmektedir.
Polimiyalji, 50’li yaşların üzerinde yaygın olarak ağrılı şikâyetlerin genel adıdır. Bu tür hastalıkların tedavisine başlanmadan önce hastaların tedaviye uygunlukları denetlenmelidir. Çünkü bu hastalık genelde yaşlı kesimde meydana gelmektedir. Tedavi başlangıcında genellikle orta veya düşük dozlu kortizonlar uygulanmaktadır.
Kıkırdakların iltihaplanması olarak adlandırılan bu hastalık, nadir görülebilen bir hastalıktır. Kulak kepçesi, burun, nefes yolu gibi kıkırdak dokularının içerdiği yerlerde ataklar halinde görülebilmektedir.
Romatoloji bölüm hastalıklarından septik artrit, sıklıkla bakteriler ve nadiren de mantarların etkili olduğu bir hastalık türüdür. Özellikle diz ve kalça gibi büyük eklemler daha fazla etkilenmektedir. Bu bölgelerde özellikle ısı artışı, kızarıklık, ağrı gibi semptomlar görülebilmektedir.
Çocukluk çağı hastalıklarından biri olan hastalıktır. Boğaz enfeksiyonunu takiben 7-10 gün sonra ortaya çıkan eklem tutumları, kalp tutumları ile seyreden hastalıklar sendromudur.
Yüksek ateş, şiddetli boğaz ağrısı ve deri döküntüleri ile kendini göstermektedir. Özellikle kış aylarında yüksek ateş ve boğaz ağrısı olduğunda bunun yanı sıra eklem rahatsızlıkları mevcut olan bireylerin romotoloji bölümlerine başvurmaları gerekmektedir.
Nadir görülebilen hastalık türünde, şakaklarda tek taraflı çok şiddetli ağrılar meydana gelmektedir. Bu ağrılar aniden ortaya çıkar ve süreklidir. Şakaklardaki kısımda damar atışı hissedilmektedir.
Damarlarda büyük oranda daralmaya sebep olmaktadır. Hastalarda zayıf nabız veya hiç nabız belirtisi görülmemektedir. Kan basıncı düşebilirken baş dönmeleri de görülebilmektedir.
Damar iltihabına yol açan iltihaplı hastalıklardır. Tutulan damarlarda genişlemeler görülebilmektedir. Beyin kanaması, eklem ağrıları, ateş, deri döküntüleri eşlik eden belirtilerdir.
Üst solumunum yolu hastalıkları sonrası başlayan çocukluk çağının en sık görülen hastalıkları arasındadır. Erkek çocuklarda daha sık görülmektedir. Hastalık, mevsimsel değişiklikler bazında daha sık görülmektedir.
Akciğer, böbrek, kılcal damarları etkileyen hastalıktır. Böbrek yetmezliği, eklem ağrısı, akciğer kanaması gibi semptomlar meydana gelebilmektedir.
Kan damarlarının iltihaplanmasına bağlı olarak görülebilen ender hastalıktır. Bu hastalıkta üst solunum yolları, akciğerler ve böbrekler etkilenmektedir.
Romatoloji bölümünde incelenen Churg Strauss sendromu, küçük damar iltihaplanması sonucu meydana gelmektedir. Tutulan dokularda kan akışının azalmasına bağlı olarak gelişmektedir.
Hastalık, kan akışında bulunmasının yanı sıra en fazla soğuk havalarda toplanmış proteinlerdir. Bunlar, kan plazmasını kalınlaştırarak doku ve organlara kan akışını engellemektedir. 50 yaşın üzerindeki bireylerde daha sık görülebilmektedir.
Daha çok deri ve eklem bulguları ile kendini gösteren küçük damarların karakterize hastalığıdır. Daha çok ateş, kaşıntı, eklem-kas ağrısı gibi belirtileri olabilmektedir.
Pazartesi, Salı, Çarşamba: 08:30 - 18;00 Perşembe Cuma: 08:30 - 17;30 Cumartesi: 08:30 - 16;00 Saatleri arasında hizmet vermektedir.
Acil Servis, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Kadın Hastalıkları ve Doğum klinikleri 24 saat hizmet sunmaktadır.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA AYDINLATMA/BİLGİLENDİRME
Erer Sağlık ve Eğitim Kurumları İşletmeciliği A.Ş. (“Özel Ankara Koru Hastanesi, Özel Koru Sincan Hastanesi kısaca Koru Sağlık Grubu”) olarak, kişisel verilerinizin güvenliği konusuna önem vermekteyiz. Hastalarımız tarafından paylaşılan her türlü kişisel veriyi hasta mahremiyetine özen gösterecek şekilde ve kişisel verilerinize ilişkin uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbiri alacak şekilde muhafaza etmekteyiz. Bu sorumluluğumuzun bilinci ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verilerinizi aşağıda belirtilen çerçevede işlemekteyiz.
Kişisel Verilerin Toplanması, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Koru Sağlık Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Koru Sağlık Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir.
Bu kapsamda tüm tıbbî teşhis, muayene, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli olan ve bu amaçla elde edilen kişisel sağlık verisi başta olmak üzere aşağıda sıralanmış olan;
amaçlarıyla Koru Sağlık Grubu tarafından işlenmektedir.
Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla;
paylaşılabilecektir.
Kişisel Veri Toplamanın Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Koru Sağlık Grubu’nun faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Koru Sağlık Grubu’nun akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir.
Bu kapsamda sağlık verileri, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi hukuki ile, diğer kişisel verileriniz ise Kanunlarda öngörülmesi, hukuki yükümlülüğün yerine getirilmesi, bir hakkın tesisi ve kullanımı ile sözleşmenin ifası hukuki sebeplerine dayanarak işlenmektedir.
Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Veri Güvenliği ve Başvuru Hakkı
Koru Sağlık Grubu, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “www.koruhastanesi.com” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kızılırmak Mah. 1450. Sokak No:13 Çukurambar Ankara-TÜRKİYE adresine ıslak imzalı yazılı talep formu ile “Başhekim Sekreterliği” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak bizzat teslim edebilir veya Noter kanalıyla gönderebilirsiniz.
“Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Açık Rıza Formu”