Odyoloji, işitme fonksiyonlarının takibi ve oluşabilecek herhangi bir sorunun önceden engellenmesi, eğer bu mümkün değilse mevcut soruna tanı konulması ile ilgilenen bilim dalıdır. Temel hedef, işitme ve denge kayıplarının tespit ve tedavisidir. Odyologlar, tanı koyduktan sonra, gerekli görmeleri halinde uygun işitme cihazı, yardımcı dinleme cihazları veya koklear implant uygulama ve takip etme, gereken durumlarda özellikle bebek ve çocuklarda işitsel eğitim yaklaşımlarını ele alarak bireylerin rehabilitasyonunu gerçekleştirirler.
İşitme, bireyler arasındaki ve dış dünya ile iletişimin temel adımlarındandır. Bu sebeple;
- Konuşmaların veya diğer seslerin duyulması ve anlaşılmasında bir sorun yaşıyorsanız,
- Televizyon, radyo gibi cihazları çok yüksek sesle dinleme ihtiyacı duyuyorsanız,
- Konuşurken yüksek sesle konuşuyorsanız,
- Sosyal ortamınızda iletişim kurmanız zorlaştıysa işitme kaybından bahsedilebilir.
Odyoloji uzmanlarımız, bu gibi durumlardan bir ya da birkaçını yaşıyorsanız zaman kaybetmeden bir Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurarak işitme testlerinizin yaptırması gerektiğini belirtmektedir, hastanemizde bulunan KBB polikliniği ve odyoloji uzmanlarımız bu konuda gerekli incelemeyi yapmaktadır.
Ayrıca rutin kontrol olarak, doğumu üzerinden 6 saat geçmiş olan bebeklere işitme testi uygulanabilir. Yenidoğan işitme testi, bebek uykudayken kulağına yerleştirilen bir prob ile yapılır. Kulak içindeki tüy hücrelerinin verilen sese tepkisi ile ölçülür.
İşitme Kaybının Nedenleri
Normal bir işitme düzeyi, kişinin sosyal ortamında çevresiyle kolaylıkla iletişim kurmasını, konuşulanları anlamasını sağlayan işitme düzeyi olarak tanımlanabilir. Normal işitme seviyesindeki bir kişinin, dış ortam seslerini algılaması karşılıklı iletişim kurmasını engellemez. Duyamama, anlaşamama ve ifade edememe ile başlayan işitme kaybında yukarıda saydığımız zamanla gelişen durumlar dışında, işitme kaybına sebep olabilecek çeşitli hastalıklar mevcuttur. Bunlar; Vertigo (baş dönmesi), Tinnitus (kulak çınlaması), tümörler, kulak kiri, Meniere hastalığı, bakteriyel veya viral enfeksiyonlar, genetik faktörler, orta kulakta sıvı birikimi, kafa yaralanmaları, kulak zarı iltihabı olarak sıralanabilir.
İşitme kaybının işitme sisteminin hangi bölümünde meydana geldiğinin tespiti ile birlikte tanı ve tedavi de kolaylaşacaktır. Bu hastalıklar dışında, yaşa, uzun yıllar gürültülü ortamda çalışmaya, darbe ve patlama gibi travmalara bağlı olarak da işitme kaybı meydana gelebilir. Ayrıca Odyoloji biliminde ani idiyopatik işitme kaybı olarak adlandırılan, ani oluşan işitme kayıpları görülebilir ve doğru tanı için tüm faktörlerin farklı boyutlarıyla ele alınması gerekmektedir. Hastanemizde muayene olan hastalara gerekli olan tüm tetkikler uygulanarak sorun tespit edilir ve tedavi için gerekli uygulamalar belirlenir.
İşitme Kaybı Belirtileri
Odyoloji, işitme kaybının birçok farklı sebebi olabileceği gibi bu sebeplerin yarattığı belirtilerin de farklılık gösterebileceğini öngörür. Bu belirtiler;
- Karşılıklı konuşmalarda anlama güçlüğü yaşama,
- Konuşan kişilerin çok kısık sesle konuştuğunu düşünme,
- Kendinizi ifade ederken çok yüksek sesle konuşma,
- Televizyon, radyo gibi cihazları çok yüksek sesle dinleme ve bundan rahatsızlık duymama,
- Kulakta çınlama, vızıldama, uğultu gibi seslerin duyulması,
- Çocuklarda seslere yalnızca bir tarafa bakarak tepki verme,
- Çocuklarda sesleri algılayamadığı için konuşulanları sürekli tekrar ettirme,
- Çocuklarda kulakta çınlama, baş dönmesi, denge kayıpları,
- Bebeklerde çok sesli ağlama,
- Bebeklerde konuşma seslerinin çıkarılmasında gecikme,
- Bebeklerde annesinin sesine tepki vermeme,
- Bebeklerde ve çocuklar öğrenme güçlüğü şeklinde sıralanabilir.
İşitme kaybı yetişkin bireylerde çok belirgin olmadığı sürece önemsenmediğinden ilerleme riski vardır. Bir uzmana başvurmanız ne kadar gecikirse işitme kaybınızın derecesi o kadar artacak, tedavi o kadar zorlaşacaktır. Bu sebeple işitme ile ilgili bir sorun yaşıyorsanız zaman kaybetmeden hastanemiz uzmanlarına başvurarak doğru tanı ve tedavi için en etkili hizmeti alabilirsiniz.
İşitme Kaybı Dereceleri
Odyoloji polikliniğinde başvurduğunuz uzman tarafından yapılması istenen işitme testleri, sesten yalıtılmış bir ortamda odyometre kullanılarak gerçekleştirilir. Kişiye, özel bir kulaklık takılır ve odyometreden gönderilen saf sesler kişiye bu kulaklık ile aktarılır. Sesler, pesten tize doğru olacak şekilde, 250, 500, 1000, 2000, 4000, 6000 ve 8000 Hz frekans düzeylerinde gönderilir ve kişinin işitme eşikleri tespit edilir. 500, 1000 ve 2000 Hz frekanslarının aritmetik ortalaması alınır ve elde edilen ortalama değer işitme kaybı derecelerini verir. Bunlar;
0-25 dB aralığında normal işitme,
25-40 dB aralığında çok hafif derecede (normal dereceye çok yakındır ve kişiye rahatsızlık vermez) işitme kaybı,
40-55 dB aralığında hafif derecede (alçak sesler duyulamaz, gürültülü ortamlarda iletişimde zorluk yaşanır, mutlaka işitme cihazı kullanımına başlanması gerekmektedir) işitme kaybı,
55-70 dB aralığında orta derecede (düşük ve orta şiddetteki seslerin duyulması zordur ve mutlaka işitme cihazı kullanımına başlanması gerekmektedir) işitme kaybı,
70-90 dB aralığında ise ileri derecede (sadece yüksek sesler duyulur fakat anlaşılamaz, çocuk hastalarda konuşma bozuklukları meydana gelir, işitme cihazı olmadan iletişim kurulamaz) işitme kaybı,
90 ve üzeri dB ise çok ileri derecede (konuşmalar duyulamaz sadece titreşimleri hissedilebilir, işitme cihazı olmadan iletişim kurmak imkansızdır ve koklear implant ameliyatı gerektirebilir) işitme kaybı söz konusudur.
İşitme Testleri
İşitme testleri, kulak burun boğaz uzmanının yönlendirmesi ile başvurulan odyoloji polikliniğindeki muayeneden sonra odyometrist tarafından gerçekleştirilir. Odyometri testleri olarak isimlendirilen işitme testleri 4 grupta incelemek mümkündür. Bunlar;
- Saf Ses Odyometrisi,
- Timpanometri,
- Konuşma Odyometrisi,
- Akustik Refleks Testleri şeklindedir.
En çok kullanılan saf ses odyometrisi, tanı koymak için en etkili testlerden biridir. Bu test ile her iki kulağın da duyabildiği en düşük ses düzeyi tespit edilir. Sesten izole edilmiş bir odada hastaya kulaklık ile sesler verilir ve hasta bu sesleri duyup duymadığını ya da ne kadar duyduğunu bir buton yardımıyla gösterebilir. Hava yolu ve kemik yolu işitme düzeyi bu test sayesinde belirlenir. Hava yolu ölçümleri, kulak kepçesinden başlayarak beyine kadar olan işitme yolundaki işitme seviyesini gösterir. Kemik yolu ölçümleri ise, iç kulaktan başlayan işitme yolu hakkı bilgi verir.
Timpanometri testinde, orta kulaktaki basınç miktarı tespit edilir. Dış kulak yoluna hava basıncı uygulanarak orta kulakta ve kulak zarındaki hareketlilik gözlemlenir. Bu ölçüm sayesinde bahsi geçen bu bölümlerin fonksiyonları hakkında bilgi edinilir. Ölçümler kulağa yerleştirilen bir prob ile kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Yetişkin bireylere uygulanabildiği gibi bebeklere de uygulanabilir. Kulak zarının delik olması bu testin gerçekleştirilmesine engeldir.
Kulak Çınlaması
Odyoloji, sıklıkla görülen kulak çınlamasının işitme sistemindeki bir bozukluğun habercisi olduğunu söyler. Yüksek sesli müzik, akustik travmalar iç kulakta problemlere sebep olarak kulak çınlaması meydana getirebilir. Ayrıca işitme sistemi bozukluklarının yanında pek çok hastalığın habercisi olabilecek kulak çınlaması hafife alınmamalıdır.
Kulak çınlaması, tek kulakta olabileceği gibi her iki kulakta ve kafa içinde de hissedilebilen tiz bir sestir. Kulak çınlaması yaşayan bireyler bu şikayetlerini; uğuldama, ıslık sesi, rüzgar sesi gibi seslere benzerliği ile ifade ederler. Çınlamalar yalnızca hasta tarafından duyulur ve sosyal hayatı etkileyecek kadar rahatsızlık vericidir. Kimi zaman duymayı güçleştirecek kadar yoğun, kimi zaman ise sessiz bir ortamda duyulabilecek düzeydedir.
Çoğunlukla sebebi kulak ve işitme yolundaki problemler olan kulak çınlaması, her yaş grubunda görülebileceği gibi daha yok yetişkin bireylerde rastlanır. Çocuklarda dikkat dağınıklığı ve davranış bozuklukları ile belirti göstermektedir. Odyoloji muayenesi sonucu elde edilen bulgular ışığında kulak çınlamasına; kulak kiri, stresli ve yoğun tempolu iş, hipertansiyon, beyin tümörü, kulak kemiği yapısındaki bozulmalar, kullanılan bazı ilaçlar, kadınlarda hormonal değişiklikler, çeşitli mineral ve vitamin eksiklikleri, tiroid bezindeki anormallikler, kulak zarı problemleri, yüksek ses ve travmalara maruz kalma, enfeksiyon ve hastalıkların sebep olabileceği belirlenmiştir.
Kulak Çınlaması Tedavisi
Kulak çınlamasının kişinin hayatını etkiler düzeye gelmesi, sürekli olarak devam etmesi durumunda mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulması ilk adım olmalıdır. Pek çok sebebi olan kulak çınlamasının, doğru sebebinin bulunması için hastanın şikayetleri, geçmiş öyküsü ve muayene bulguları önem taşımaktadır. Çeşitli radyolojik görüntü testleri ve işitme testleri yapılarak bunların değerlendirmesi sonucunda tanı koymak mümkündür.
Kulak çınlaması çeşitli yöntemler ile tedavi edilebilir. Klasik ilaç tedavisi yöntemi ile sınırlı bir tedavi elde edildiği için bu yöntem günümüzde çok tercih edilmemektedir. İşitme cihazları ile kulak çınlaması büyük ölçüde tedavi edilebilir. İşitme cihazının sesleri yükselterek kulak içine vermesi nedeniyle, bu seslerin daha net duyulması ve odaklanılması sağlandığı için çınlama sesi azalacaktır. İşitme cihazlarına benzer şekilde kullanılan ve işitme sorunu olmayan bireylere tavsiye edilen maskeleyiciler ile de kulak çınlamasının önüne geçilebilir. Maskeleyiciler ile kulak içine kısık bir uğultu sesi verilerek kişinin odağının kulak çınlamasından uzaklaştırılması sağlanır.
ODYOLOJİ BÖLÜMÜNDE YAPILAN TESTLER