Yoğun Bakım Ünitesi Nedir?
Yoğun Bakım ünitesi, bir ya da daha fazla organda ya da organ sistemlerinde ciddi işlev bozukluğu olan hastaların iyileştirilmesini amaçlayan, yerleşim biçimi ve hasta bakımı açısından ayrıcalık taşıyan , ileri teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmış , 24 saat yaşamsal göstergelerin gözleminin ve tedavisinin yapıldığı birimdir. Yoğun Bakım ünitesini hastanenin içindeki hastane olarak tanımlayabiliriz.
Koru Ankara Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi:
Koru Ankara Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi 2 özel izolasyon odası ile birlikte toplam 16 yataklıdır. Ameliyathane ve anjiografi ünitesiyle aynı kattadır. Tıbbi alt yapısı ve kadrosu, en ağır hastaların takip ve tedavilerinin yapıldığı III. Seviye yoğun bakım hizmeti verecek şekilde kurulmuştur.
Hastalarımızın takip ve tedavileri, 24 saat boyunca kesintisiz olarak deneyimli hemşire ve uzman doktorların gözetiminde yürütülmektedir. Tüm hasta yatakları hastaların hayati verilerini sürekli takip eden ve gerektiğinde alarm vererek tıbbi ekibi uyaran monitörlerle donatılmıştır. Bu monitörler sayesinde hastaların, kalp atımları, kan basıncı, vücut ısısı, kanındaki oksijen oranı gibi hayati bulgular sürekli izlenmektedir.
Solunum desteği gereksinimi olan hastalarımız için bu destek maske ile yada nefes borusuna yerleştirilen bir tüple verebilmemizi sağlayan ventilatörler kullanılarak verilmektedir.
Hastalarımıza gerekli olan sıvı, ilaç ve besin maddelerini hassas bir şekilde verilebilmesini sağlayan perfüzörler ve infüzyon pompaları kullanılmaktadır.
Herhangi bir nedenle akut veya kronik böbrek yetmezliği olan hastalarımızın tedavi sürecinde kullanılan hemodiafiltrasyon , hemodiyaliz cihazları da Koru Ankara Hastanesi yoğun bakımının teknik donanımları arasındadır.
Tedaviler yoğun bakım doktorunun koordinasyonunda , gerekli tüm branşlardan hekimlerin de katkısı ile mültidisipliner olarak sürdürülmektedir.
Hasta yakınları:
Yoğun bakım ünitesinde yatan bir hastanın yakını olmak en az orada tedavi olan hastanın yaşadığı kadar stresli bir süreçtir. Koru Ankara Hastanesi yoğun bakım ekibi olarak amacımız servisimizde tedavilerini sürdüren hastalara olduğu kadar yakınlarına da destek olmaktır. Hasta yakınları bu zorlu süreçte ekibimizin önemli bir parçasıdırlar. Bu nedenle kendinize iyi bakın. Hastanızın tedavisi sürerken yeterli dinlenmeye ve beslenmeye mutlaka dikkat edin, aksi takdirde size en çok gereksinim duyulduğu anda hastanıza gerekli desteği verecek gücü bulamazsınız.
Yoğun bakım ekibi ile sizler arasındaki iletişim çok önemlidir. Ekip olarak hastanızın durumu ile ilgili tüm detayları açık yüreklilikle paylaşmak prensibimizdir. Hastanızla ilgili en doğru bilgiyi Yoğun Bakım doktorundan alabilirisiniz. Sorunuzun saçma veya mantıksız olabileceğini düşünmeden, aklınıza gelen tüm soruları sormaktan çekinmeyin. Sizi endişelendiren tüm konuları bizimle paylaşın. İletişimin sürekli aynı kişi üzerinden yürütülmesi önemlidir. Hasta yakınlarının belirleyeceği bir sözcü aracılığıyla yürütülen iletişim yanlış anlamaları ve bilgi kirliğini önemli ölçüde azaltmaktadır. Telefonla bilgi almak isterseniz bu görüşmeler sırasında çok detaylı bilgi veremeyeceğimizi bilmenizi isteriz.
Yoğun Bakım Ziyaretleri:
Günde iki kez saat 10.00'da ve 15.00'de servisin uygunluğuna göre hastalarınızı ziyaret edebilirsiniz. Bu saatlerde, tedavilerin aksamaması ve enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla her hasta için sadece 2 yakınının ziyaretine izin verebilmekteyiz. Acil müdahale veya yeni hasta kabulü gibi durumlarda sizleri biraz bekletebilir veya yoğun bakımdan çıkmanızı isteyebiliriz.
Yoğun Bakım ünitesini ziyaret ederken enfeksiyon kontrolü amacıyla özel bir gömlek giymeli ve ellerinizi alkol bazlı özel bir sıvıyla dezenfekte etmelisiniz. Yoğun bakımdan çıkarken aynı şekilde ellerinizi dezenfekte etmelisiniz.
Hemşiresinin bilgisi ve onayı ile hastanıza ellerinizi dezenfekte ettikten sonra dokunabilirsiniz.
Hastanız uyuyor olsa bile onunla konuşmanız çok önemlidir. Size cevap veremeseler bile sizi duyabilirler, varlığınızı hissedebilirler.
Genel Yoğun Bakım
Genel Yoğun Bakım, ciddi derecede hayati riskler taşıyan kişilerin tedavilerini gördüğü üniteye verilen isimdir.
Genel yoğun bakım Ünitesinde Tedavi Gerektiren Durumlar Nelerdir?
Hasta olan kişiler birçok sebebe ve hastalığa bağlı olarak genel yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınabilmektedir. Genel olarak yatış sebebi olan klinik durumlarından bazıları aşağıda belirtilmiştir.
1- Ağır Geçirilen Vücut Travmaları
Kafa travmaları vücudun diğer bölgelerinde meydana gelen ciddi travmalar sonucunda ve vücudun birden fazla bölgesinde meydana gelen derhal müdahale gerektiren durumlar, kırıklar, müşahede altına alınması gereken durumlardır. Bu durumdaki şikayetler ile hastanemize başvuran kişilerin mutlaka yoğun bakım ünitelerine yatırılması ve orada takip altına alınması gerekmektedir.
2- Beyin Kanamaları
Kişilerin damar hastalıklarına bağlı olarak gelişmekte olan anevrizma denilen onun gibi damar çeperinin incelmesini sağlayan durumlarda yüksek kan basıncının bir araya gelmesiyle ortaya çıkan beyin kanaması, tam felç ya da kısmi felç durumlarına yol açmaktadır. Beyin kanaması geçiren kişilerin genel yoğun bakım ünitelerinde dikkatlice gözetim altında tutulmaları gerekmektedir.
3- Delici Madde Yaralanmaları ve Ciddi Derecede Künt
Kazalar sonucunda, meydana gelen ciddi derecedeki delici yaralanmalar ve künt, özellikle ana arterlerin yer aldığı bölgelerde meydana gelmesi durumunda kan kaybına neden almaktadır. Buna bağlı olarak acilen müdahale edilmesi ve tedavinin dikkatle yapılması, hayati ve enfeksiyon riskine karşı hastaların yoğun bakım üniteleri altında tedavi etmesi gerekmektedir.
4- Ciddi Derecede Solunum Yetmezlikleri
Kalp ve damar rahatsızlıkları, KOAH ve ağır derece de zatürre gibi akciğere bağlı enfeksiyon riski yüksek hastalıklarda solunum yetmezliği görülmektedir. Bu gibi durumlar vücuttaki oksijenlenme sisteminin bozulmasına ve hastanın ölümüne kadar ilerleyebilen ciddi sorunlara yol açmaktadır. Ciddi derecede solunum yetmezliği olan hastaların tedavi aşamaları boyunca genel yoğun bakım ünitelerinde yaşamsal ve solunum fonksiyonlarının sürekli takip altında olması önemlidir.
5- İnme ve Felç
Beyin kanamasında meydana geldiği gibi beyinde de meydana gelen kılcal damarlar ya da küçük toplardamarların tıkanıklıklar da inme ve felç gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Her iki durumda da beyinde meydana gelen kanama tam inmeye ya da kısmi olarak inmeye yol açmaktadır. Ayrıca ciddi derecede hayati tehlike oluşturmaktadır.
6- Kronik ve Akut Böbrek Yetmezlikleri
Kronik ve akut böbrek yetmezliğinin ilk defa teşhis edildiği kişilerde veya hastalık için önerilen diyetini yapmayan kişilerde böbreklerin düzgün ve doğru olarak çalışmamasına bağlı olarak hastanın kanındaki potasyum, sodyum ve benzeri maddelerdeki birikme sonucunda bazı durumlar yaşanmaktadır. Bozulan kan seviyelerine bağlı olarak kişilerde ciddi derecede komplikasyonlar olduğundan bu hastaların genel yoğun bakım ünitelerine yerleştirilip burada gerekli görülürse diyaliz işleminin uygulanması, kan değerleri normale dönene kadar tedavi aşamasında müşahede altında tutulması gerekmektedir.
7- Zehirlenmeler
İlaç ya da gıda zehirlenmelerinde kısa bir süre içinde ciddi komplikasyonlar gelişmesinin yüksek olduğu durumlarda acil servislere başvuran kişilere acilen müdahale edilmesi gerekmektedir. Uygulanması gereken tedaviden sonra hastalar uzman hekim tarafından belirlenen süre zarfında genel yoğun bakım ünitelerinde gözetim altına alınmaktadır.
8- Sepsis ve Ciddi Enfeksiyonlar
Vücutta meydana gelen herhangi bir nedenden dolayı gelişen mikrobik maddelerin ve ciddi enfeksiyonların kişinin kan dolaşımına girmesi şeklinde oluşan sepsis; ağır tedavi gerektiren, hayati riskin yüksek derecede olduğu ve bunların organ yetmezliğinin gelişmesi mümkün olan bir tablodur. Bu durumdaki kişilerin yoğun bakım ünitelerinde tedavi altına alınması gerekmektedir.
9- Sinir Sistemi Hastalıkları
Vücuttaki sinir ve kasların bileşimlerinde asetilkolin adı verilen reseptörlere cevap olarak oluşturulan antikorlar gelişen bir hastalık olan Myastenia Gravis adı verilen kaslarda ilerleyerek zayıflama ve felç olarak seyreden Guillain-Barré Sendromu ve sinir sistemi ile ilgili daha birçok hastalığın akut gelişen atakları ya da tedavisi aşamasında hastalar genel yoğun bakım ünitelerine yatırılmalıdır.
10- Kronik ve Akut Organ Yetmezlikleri
Böbreklerde olduğu gibi karaciğer, akciğer ve vücudun diğer organlarında çoklu organ yetmezlikleri ya da kronik yetmezlikler gelişmektedir. Oldukça ciddi durumlar oluşturan organ yetmezliklerinde kişiler genel olarak genel yoğun bakım ünitelerinde tedavi edilmektedir.
Genel yoğun bakım Ünitesinde Tedavi Görülmesi Gereken Durumlar Hangisidir?
Koroner olarak gelişen genel yoğun bakım ünitesinde tedavi görmesi gereken durumların bazıları aşağıda belirtilmiştir.
1- Kalp Yetmezliği
Kalpte gerçekleşen sorunlara bağlı olarak kalbin zarar görmesi halinde vücutta ihtiyaç duyulan seviyede kanın pompalanmaması sebebiyle kalp yetmezliği adı verilen hastalık ortaya çıkmaktadır. Bu hastalıkla beraber ortaya çıkan nefes darlığı ve benzer komplikasyonların tedavi aşamaları ya da tedavi amacı için uygulanan cerrahi müdahaleler sonrasındaki aşama koroner yoğun bakım ünitelerinde takip edilmelidir.
2- Miyokard İnfarktüsü Vakalarının Takibi ve Akut Koroner Sendrom
Kalpteki kan akımında meydana gelen ani tıkanmalar olarak tanımlanan akut koroner sendromlar yani kalp krizi olarak bilinen miyokard infarktüsü hastalığındaki erken teşhis, acil yapılan müdahale ve takibi hayati riskin azalması açısından oldukça önemlidir. Bu gibi sorunlarla sağlık merkezlerine başvuran kişiler derhal koroner genel yoğun bakım ünitelerinde tedavi altına alınmaktadır
3- Karotis Stent Uygulamaları ve Takibi
Kalp ile ilgili sorunlar, felçler, beyin kanamalarına sıkça sebep olan karotis arter rahatsızlığında uzman hekimler tarafından önerilen durumlarda artere stent yerleştirilmesi ile hastalık rahatlıkla tedavi edilmektedir. Bu operasyon sonrasında takip aşaması, koroner yoğun bakım ünitelerinde olmalıdır.
4- Blok ya da Pil Uygulamalarının Takibi ve Ritim Bozuklukları
Kalpte ritim bozukluğu olan kişilerde oluşan bazı ataklardan sonra ve kalp ile ilgili uygulanan pil uygulamalarından sonra uzman hekimler tarafından belirli bir süre hastaların koroner yoğun bakım ünitelerinde inceleme ve tedavi altına alınması gerekmektedir.
5- Periferik Arter Girişim Vakalarının Takipleri ve Abdominal Aort
Periferik arterlerde ve abdominal aort'ta gelişmekte olan anevrizma ve benzeyen atardamar rahatsızlıklarının tedavi aşamasında uygulanmakta olan cerrahi müdahalelerin sonunda gelişecek akut problemlerinin kontrol altında olması açısından kişilerin koroner yoğun bakım ünitelerinde takibe alınması gerekmektedir.
Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde takip ve tedavi gerektiren durumlar ise şu şekilde sıralanabilir:
1- Erken Doğum - Prematürite Takibi
Erken doğum prematürite, yeni doğan bebeğin dış dünyaya tam olarak adapte olabilmesi olgunluğuna erişemeden ve organ gelişimlerinin yapılmadan dünyaya gelmesine sebep olduğundan bebekte gelişen bazı hastalıklar bebeğin gelişme ihtimalini düşürmektedir. Bu sebeple prematüre bebekler doğumdan sonraki sürede olası hastalıklar sebebiyle değerlendirilmeli ve uzman hekimlerce gerekli görülen durumlarda yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde takibi yapılmalıdır.
2- Yeni Doğanın Geçici Solunum Sıkıntısı Takibi
Erken doğum görülen vakalarda bebeğin akciğer gelişiminin tamamen tamamlamasına bağlı olarak solunum sıkıntıları oluşmaktadır. Bebek solunum destek ünitesine ihtiyaç duymaktadır. Bu durumda bebeğin, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde titiz bir tedavi ve takip sürecini tamamlaması gerekmektedir.
3- Pnömoni - Akciğer Enfeksiyonu Takibi
Yenidoğan bebeklerde çok sıkça görülen akciğer enfeksiyonları, bebekte yüksek ateş, solunum yetmezliği ve daha birçok belirtiye neden olmaktadır. Yaşamsal risklerin bulunduğu pnömoni teşhisi koyulmuş yeni doğan bebeklerin, yenidoğan genel yoğun bakım ünitelerinde takip edilmesi oldukça önemlidir.
4- Respiratuvar Distress Sendromu Takibi
Yenidoğanlarda akciğer gelişiminin tamamlanamamış olmasına bağlı olarak gelişen hastalık akciğerlerdeki sürfaktan isimli maddenin eksikliğine göre gelişmekte ve yenidoğan genel yoğun bakım ünitelerinde takibi gerektirmektedir.
5- Akut Bronşiolit ve Ciddi Bronş Enfeksiyonlarının Takibi
Yenidoğan bebeklerde bronşiolit ve bronşlarında enfeksiyon gelişimi olabilmektedir. Bu tipteki solunum yolu enfeksiyonlarına yenik düşen bebeklerin, yenidoğan yoğun bakım odalarında titizlikle tedavisinin ve takibinin yapılması önemlidir.
6- Hiperbilirubinemi - Yenidoğan Bebek Sarılığı Takibi
Halk içinde sarılık olarak bilinen tıpta hiperbilirubinemi olarak adlandırılan bu durum yenidoğan bebeklerde en fazla rastlanan sağlık sorunlarından bir tanesidir. Yenidoğan bebeklerde sarılık, farklı sebeplere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Farklı tedavi işlemleri gerektirmektedir. Tedavi ve olası semptomların ortadan kalkmasına kadar geçen süre boyunca sarılığa yakalanmış bebekler, yenidoğan genel yoğun bakım odalarında takip altında alınmaktadır.
7- Solunum Sıkıntısı Olan Diğer Yenidoğan Bebek Hastalıklarının Takibi
Yukarıda belirtilmiş olan pnömoni, bronşiol ve bronş enfeksiyonlar ve respiratuvar distress sendromu gibi hastalıklardan farklı olarak daha nadir görülmekte olan ve solunum sıkıntıları yaratan farklı rahatsızlıklar da meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda solunum fonksiyonunun tamamen kontrol altında olması ve gerek duyulursa ventilatör desteğide uygulanması gerektiren yenidoğan bebekler uzman hekimler tarafından önerildiği zaman genel yoğun bakım ünitelerine yatırıldıktan sonra acil olarak tedavi işlemlerine başlamaktadır.
8- Yenidoğan Bebeklere Yapılan Cerrahi Müdahaleler Sonrası Takibi
Yeni doğan bebeklerde olan herhangi bir kalıtsal rahatsızlık, travma, sakatlık derecesinde düşme benzeri ya da cerrahi müdahale gerektiren durumlara bağlı olarak uygulanmakta olan cerrahi müdahaleler sonrasında operasyonun boyutuna ve niteliğine göre uzman hekim tarafından önerilen süre boyunca yenidoğan bebek, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde takibe alınmalıdır.