Şüphesiz ki sağlık insanın hayat kalitesini maksimum seviyede yaşayabilmesi için olmazsa olmazdır. Kıl dönmesi ve benzeri rahatsızlıklar tedavi edilmediği takdirde hem daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmekte hemde kişinin yaşam kalitesinin düşmesine sebep olabilmektedir. Kıl dönmesi (plonidal sinüs) nedir, kıl dönmesi tedavisi nasıl yapılır gibi soru işaretleri hastaların aklına sürekli olarak takılmakta ve merak uyandırmaktadır. Kıl dönmesi görülme sıklığına bakıldığında erkeklerde daha çok görüldüğü göze çarpmaktadır. Kıl dönmesi bireylerin sırt, saç, ense gibi çeşitlendirebileceğimiz bölgelerinden dökülen kılların bir kitle haline gelmesiyle ortaya çıkan durumdur. Kıl dönmesi kesinlikle hastane ortamında uzman hekimler tarafından müdahale edilmesi gereken bir sağlık sorunudur.
Kıl dönmesi oluşan bölge iltihaplı bir zemin oluşmasına sebebiyet verebilmektedir. Hastalığın görülme oranı erkeklerde daha fazla olsa da kadınlarda da görülmektedir. Şiddetli ağrı ve akıntı gibi birçok komplikasyona sebep olabilen kıl dönmesi genellikle hastalar tarafından göz ardı edilen ya da makat bölgesinde oluştuğu için söylemeye çekinilen bir hastalık olarak göze çarpmaktadır. Fakat unutulmamalıdır ki kıl dönmesi diğer hastalıklar gibi erken teşhisi oldukça önemli olan ve tedavi edilmezse çok daha ciddi ve ağrılı süreçlere sebep olabilecek komplikasyonlara sebep olan bir hastalıktır. Bu sebeple kıl dönmesi belirtileri görüldüğü anda ya da şüphe duyulmaya başlandığı anda mutlaka uzman bir sağlık hekimi tarafından gerekli kontrol ve tetkiklerin yapılması gerekir.
Kıl Dönmesi Belirtileri Nelerdir
Kıl dönmesi oluşan bölge erken teşhis sayesinde daha büyük sorunlara yol açmadan uzman hekimlerce temizlenebilir. Kıl dönmesi genelde sinsi olarak kendini göstermeye ve ilerlemeye başlayan bir cilt hastalığıdır. Fakat bununla beraber sağlık kuruluşlarına müracaat eden kişilerin genellikle dile getirdikleri ortak şikayetler mevcuttur. Kıl dönmesi denilince akla ilk olarak akıntı sorunu gelmektedir. İç çamaşırında oluşan nemli tabaka genellikle çoğu hastada göze çarpmaktadır. Bu akıntı durumu ilerleyen süreçte iltihap haline dönüşerek beraberinde kötü kokuyu da getirebilmektedir. Bununla beraber kanlı akıntı şikayeti de hastalığın belirtileri arasında yer almaktadır. Makatta kaşıntı, kızarıklık, ağrılar gibi semptomlar yine kıl dönmesi oluşan bölge için tanı konulmasına yardımcı olmaktadır.
Kıl dönmesi belli evreler halinde gerçekleşip kişinin yaşam standartlarını yavaş yavaş düşürebilmektedir. Kıl dönmesi sırasında oluşan iltihaplı dokunun boyutu kılların yoğunluğuna göre değişiklik gösterebilmektedir, bu sebeple oluşan ağrı veya sancı miktarı da değişiklik gösterebilmektedir. Kişiler hastalığın son evrelerine doğru bu ağrı sebebiyle günlük işlerini yapamaz ve hatta oturamaz hale gelebilirler. Bu sebeple kişinin yaşam standartlarını oldukça etkileyen bu hastalığın belirtilerinden biri ya da bir kaçı görülmeye başlandığı andan itibaren mutlaka uzman hekimlere başvurulmalı ve şikayetler olduğu gibi uzman hekime anlatılmalıdır.
Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Tedavisi Nasıl Yapılır ?
Diğer her hastalıkta olduğu gibi kıl dönmesi tedavisi mutlaka uzman bir doktor tarafından yapılmalı ve halk arasında kulaktan kulağa yayılan yanlış tedavi yöntemlerinden uzak durulmalıdır. Kıl dönmesi tedavisinde ilk adım kıl dönmesi oluşan bölgede bulunan apsenin boşaltılmasıdır. Apse boşaltma işleminin üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra ki genellikle bu süre 1-2 ay arasında değişiklik gösterir, kıl dönmesi tedavisi uygulanmaya başlanabilir. Tedavi sürecinde ilk adım olan apse boşaltma işlemi halk arasında acılı ve sancılı bir süreç olarak bilinse de tam tersine klinik bir ortamda uzman doktorlar eşliğinde yapıldığında hastalığın ileri ki seviyelerinde oluşabilecek ağrılı süreçten çok daha hızlı ve acısız bir şekilde tedavi edilir. Kıl dönmesi tedavisi sırasında cilt üzerinde oluşturulan kesi herhangi bir iz bırakmaz.
Kıl Dönmesi Ameliyatı Ve Ameliyat Sonrası Süreç
Kıl dönmesi ameliyatı kesinlikle uzman eller tarafından doğru teşhis konulmuş hastalara yapılmalıdır. Aksi durumda gereksiz bir şekilde yapılan müdahaleler inatçı yaralara sebebiyet verebilmektedir. Tedavi edilemeyecek kadar kötü duruma gelmiş dokular görülmesi halinde ise bu dokunun çıkarılması gerekmektedir. Bu durumda deride çatlama sebebiyle yeni sinüslerin oluşumu gözlemlenebilir. Ameliyat sonrasında belirli bir dönem için hastanın hareketlerinde kısıtlılık gözlemlenebilir. Yaranın kötü şekilde muhafaza edilmesi daha ileri ki dönemde daha büyük sorunlara sebebiyet verebilmektedir bu nedenle mutlaka kıl dönmesi ameliyatı uzman hekimler tarafından klinik ortamda ve doğru teşhis sonrasında gerçekleştirilmelidir.
Kıl Dönmesi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Kıl dönmesi tedavisi ve teşhisi sırasında halk arasında doğru bilinen birçok yöntem hasta kişilerce kendi kendilerine uygulanmakta ve hastalığın daha zor tedavi edilmesine sebebiyet vermektedir. Kulaktan kulağa yayılarak oluşan bu bilgi kirliliği sadece kıl dönmesi için değil her hastalık için tedavi sürecini daha zora sokabilmekte ve uzman hekimlerin işlerini zorlaştırabilmektedir. Doku kaybı olan bölge hazırlanan bitkisel formüller, bilinçsizce kullanılan kremler, sağlık kuruluşları dışında yapılan son derece tehlikeli müdahaleler maalesef ki uzmanların uyarılarına rağmen devam etmektedir. Unutulmamalıdır ki her türlü hastalığın tedavi süreci alanında uzman hekimler tarafından uygun görülen şekilde ve yöntemlerle yapılmalıdır. Bunun dışında geliştirilen tedavi yöntemleri kıl dönmesi tedavisi sürecini sadece uzatacak ve belkide başka komplikasyonların oluşmasına ortam sağlayacaktır.
Kıl dönmesi hasta kişilerin hayatlarına getirdiği belli başlı kısıtlamalar sebebiyle mutlaka müdahale edilmesi gereken bir hastalıktır. Kişilerin utangaçlık duygusu sebebiyle bazen aile bireylerine bile söylemekten çekindikleri hastalık durumunda zaman kaybı hastaların kendilerine yapabileceği en yanlış davranış biçimidir. Şüphesiz ki hastalığın erken bir şekilde uzman doktorlar tarafından teşhis edilmesi hem hasta kişinin ağrılı süreçlerini daha kolay ve daha az sancılı bir şekilde geçirmesine olanacak sağlayacak hemde uzman hekimin işini kolaylaştıracaktır. Bununla beraber hastalık sonrası süreçte yine her hastalıkta olduğu gibi hekimin dikkat edilmesi hususunda vurgu yaptığı şeylere mutlaka dikkat edilmeli ve kıl dönmesi tedavisi kolaylıkla sağlanmalıdır.
Kıl Dönmesi Oluşumuna Sebebiyet Verebilecek Durumlar Nelerdir ?
Özellikle son yıllarda kıl dönmesi şikayeti sebebiyle hastanelere müracaat eden hasta sayısında artış olmasının en büyük sebebi hareketsiz yaşam şeklinin toplumlarda oldukça fazla kabul görmüş olmasıdır. Hareketsiz yaşam çoğu hastalığın oluşumda başrol oynayabileceği gibi kıl dönmesi gibi bazı cilt hastalıklarının oluşumunda da başrol oynamaktadır. Masa başı işlerde çalışan ve gününün büyük bir bölümünü oturarak geçiren kişilerde kıl dönmesi görülme ihtimali çok daha fazladır. Bu durumun önüne geçebilmek için masa başında çalışırken dik bir pozisyon almak ve bu pozisyonu korumaya dikkat etmek hastalığın oluşumunu engellemeye yardımcı olabilmektedir. Kıl dönmesi tedavisi uzman ellerde kolayca yapılabileceği gibi hastalığın oluşumunu önceden engellemekte büyük önem taşımaktadır.
Hastalığın oluşması için uygun ortamı hazırlayan belli başlı faktörler arasında aşırı terleme, jiletle uygulanan kıl temizleme yöntemleri, kişinin gerekli kişisel hijyeni sağlayamaması, aşırı tüylü vücut ve kişinin kıl kökü iltihabına olan yatkınlığı sayılabilir. Bu sebeple kıl dönmesi oluşumunu engellemek için yapılması gerekenlerin başında dik bir oturuş pozisyonu edinmek, kişisel kıl temizliğinin doğru bir şekilde ve periyodik aralıklarla yapılması, kıl dönmesi belirtileri görüldüğü anda uzman bir hekime başvurmak gelmektedir.
Ameliyatsız Gerçekleştirilen Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Tedavisi
Bireyler arasında ameliyat olma düşüncesi ne kadar acısız ve kolay bir yöntem olsa da kıl dönmesi tedavisi sırasında en çok korktukları faktörlerin başında gelmektedir. Ameliyat sürecinin kişilerin kulağına korkutucu gelmesinin bir diğer sebebi ise ameliyat sonrası oluşan süreçtir. Bu sürede hastanede yatış, belli başlı tetkiklerin yapılma zorunluluğu hastaların kafasında soru işaretleri oluşturabilmektedir. Bu sebeple ilaç enjeksiyonu yardımıyla yapılan ameliyatsız kıl dönmesi tedavi yöntemi mevcuttur, bu yöntem genellikle cerrahi tedavi kadar etkili olmadığı gibi hastalığın tekrar etmesi durumu söz konusu olabilmektedir. Hastaların doktorlarıyla olan güven ilişkini kurup kendi istek ve görüşlerini doktoruna ilettikten sonra uzman hekimin vereceği karar çerçevesinde en uygun ve sağlıklı tedavi yöntemini seçmesine ve güvenli bir şekilde gerekli müdahalenin yapılmasına olanak sağlaması gerekmektedir.