Panik Atak Nedir ?
Psikiyatri

Panik Atak Nedir ?

    Psikiyatride en çok rastlanan rahatsızlıkların başında panik atak geliyor. Panik ataklar, panik bozukluk ile ayırt edilmiştir. Ne zaman olacağı ve ne sıklıkla olacağı ön görülemeyen bir rahatsızlıktır. DSM yani Mental bozuklukların tanısal ve istatiksel kılavuzunun tanımına göre; rahatsızlık, daralma ve aşırı korku hissinin aniden başlayıp ve kısa süre içerisinde de en uç noktaya kadar ulaşması olayıdır. Bir tehlike ya da gözle görünür bir sebebin bulunmamasına rağmen giderek artan şiddetli fiziksel belirtiler ile kendinin gösteren bir korku atağıdır. Panik atak sırasında kişi ölebileceğini, kalp krizi geçirebileceğini ve bayılabileceğini düşünebilir. Bu yüzden panik atak olurken aşırı korkutucu olur.

    Panik atak çoğu insanın hayatında 1 ya da 2 defa karşılaşabilir.

    Fakat panik atak sıklığının artması, panik bozukluğunun olduğu göstergesidir.

    Panik bozukluk genellikle, fiziksel olan çeşitli göstergeler ile kendini belli eden 4 ya da daha fazla panik atağın görülmesidir. Atak sırasında hızlı çarpıntılar, terleme, nefes darlığı, solunumun durması, göğüs kafesinde ağrı ve ağırlık gibi daha fazla fiziksel belirtiler ile kendini gösterir.

    Panik atak sıklığının az olması yaşamı tehdit edebilecek bir durum olmayabilir. Birçok insanın kendini depresif hissettiği dönemlerde çok az sayıda ataklar meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda korkulmamalıdır. Fakat panik ataklarının sıklığının artması hem hayat kalitesini etkiler hem de yaşamı tehdit edebilir. Her iki durumda da doktora danışılması gereklidir. Panik atak belirtilerinin erken tespit edilmesi önemlidir. Çoğu hastalık gibi panik atak da gerekli tedaviler ile kontrol altına alınabilecek bir hastalıktır.

    Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

    Panik atak, sinir sistemini de tetiklediği için beraberin bazı fiziksel belirtileri gösterir. Bu tetikleme durumunda vücutta, tehlikeli bir olay ya da durumla karşılaştıktan sonra meydana gelen sinirsel tepkiler görülebilir. Panik atak da, vücudu hiçbir uyarıcı veya tehlike belirtileri olmadan ani olarak meydana gelir. Hızla gelen bu tepki dakikalar içerisinde doruk noktasına ulaşır. Panik atak olan bir kişiye aşağıdaki belirtilerin birkaç tanesi eşlik edebilir. 

    • Göğüs ağrısı. 
    • Yutkunma güçlüğü. 
    • Nefes alma problemleri. 
    • Nefes darlığı. 
    • Çok hızlı nefes alıp verme. 
    • Bayılacak gibi hissetme. 
    • Ölüme yakın olma hissi. 
    • Kalp atışının hızlanması. 
    • Karın ağrısı. 
    • Terleme. 
    • Üşüme, titreme. 
    • Panik atak sırasında vücudun çeşitli yerlerinde başlayan karıncalanma ya da uyuşma hissi. 
    • Bulantı. 
    • Depersonlizasyon (kendinden kopma). 
    • Derealizasyon (gerçeklikten kopma). 

    Panik bozukluk belirtileri genellikle depresif durumunun daha çok görüldüğü 25 yaş civarında, erken erişkinlik döneminde görülmektedir. Bu panik ataklar ortalama 10-20 dakika sürmektedir. Fakat daha ileri bazı panik atak rahatsızlıkları 60 dakikaya kadar sürebilmektedir. Panik atağın belirtileri ve deneyimi kişiden kişiye değişmektedir.

    Panik atak geçiren bazı kişilerde ise atak sonrasında yeni bir atağın oluşması korkusu olabilir. Bu ve buna benzer korku ve hisler panik bozukluğun gelişimi için uyarıcı özellik taşıyabilir.

    Panik atağın, yaşam için herhangi bir tehdit edici durumu bulunmamaktadır. Fiziksel belirtilerine göre kalp krizi rahatsızlığına benzemektedir. Bu iki rahatsızlık sırasında kişi bunun kalp krizi mi yoksa panik atak mı olduğunu ayırt edemez. Bunun için belirtilere göre doktora gidilmeli, rahatsızlığa göre uygun tedavi ve destek alınmalıdır.

    Panik Atak Nasıl Oluşur?

    Panik atağın nasıl oraya çıktığına dair birçok söylenti ya da teori ortaya atılmıştır. Fakat en yaygın kabul edilen açıklama ise; sinir sisteminde kimyasal bir düzensizlik ya da bozukluk sonucu panik atağın oluştuğunu söylemektedir. Bu panik atağın oluşmasındaki kimyasallardan biri olan GABA yani Gamma-aminobütirik asitdir. Serotonin ve kortizol olarak adlandırılan nörotransmitter ve hormon sağlayan maddeler, panik atağın gelişiminde rol oynamaktadır.

    Panik bozukluk gelişimi çevresel faktörler olduğu kadar genetik faktörlerde olabilmektedir. Ayrıca bazı çalışmalara göre çocukluk travmasına sahip birisininde de ilerleyen zamanlarda panik atak rahatsızlığı görülebilir.

    Panik atağın hangi durumlarda ortaya çıktığı veya tetikleyicilerin ne olduğu henüz bilinememektedir. Panik bozukluğu bulunan hastalarda panik atakların hangi durumlarda tetiklendiğini fark ederler. Fakat bu tetikleyici kişiden kişiye değişim gösterebilmektedir. Aşırı stres ve sinirlilik hali, beyin yapılarının işleyiş durumu ve genetik gibi etkelenlerin bir araya gelerek, rahatsızlığın gelişiminde etkili oluyor olabilir.

    Panik Atağın Risk Faktörleri

    Psikiyatrik bir rahatsızlık olan panik atak gelişimi, çoğu kişide yaşamı boyunca ortaya çıkma ihtimali yüksek bir hastalıktır. 14 yaşının altında görülmeyen panik atak, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir. 

    Panik atağın görülmesi riski birçok faktör ile ilişkisi olabilir:

    - Çevresel faktörler ile birleşen genetik yatkınlık, panik atak riskini ortaya çıkarabilmektedir. Eğer birincil dereceden yakın akrabalarda panik atak bulunuyorsa, kişilerde görülme olasılığı %40 dolaylarındadır. Hatta anne, baba veya her ikisinde de panik bozukluğun bulunması çocukta diğer ruh sağlığı rahatsızlıkların görülmesi artmaktadır.

    - Kimyasal ürünler olan bazı ilaçlar panik atağı tetikleyebilir.

    - Bazı anatomik bozukluklar panik atağın ortaya çıkmasında ve gelişmesinde rol oynayabilir.

    - Beyinde bulunan Gamma-aminobütirik asit, noradrenalin, serotonin gibi bazı maddelerin düzensizliği ve dengesizliği panik atak nedenlerindendir. Psikiyatri aracılığıyla reçete ile verilen bazı ilaçlar bu düzensizlikleri, tekrardan dengeler.

    - Kullanılan bazı antidepresan ilaçların yan etkileri olarak panik atak görülebilir.

    - Sigara, alkol, uyuşturucu ve kafein maddeleri panik atak sıklığını arttırabilir.

    - Çok hızlı bir şekilde soluk alıp vermek yine panik atağı tetikleyen bir diğer etmendir.

    - Çok sevilen birinin ölümü ardından oluşan travmalar panik atak riskini arttırabilmektedir.

    - Cinsel taciz ve tecavüzler.

    - Çocukken istismara uğramak. 

    Yukarıdaki gibi durumlarda panik atağın oluşumu ve gelişimi görülebilir.

    Panik Atağın Kişide Oluşturduğu Değişiklikler

    Panik atağa sahip kişilerde, tedavilerin sonuç vermemesi veya tedavi sonrası durumlarda, yaşamı etkileyebilecek değişikliklere yol açabilir. Bu etkiler;

    - Araç sürerken korku yaşama.

    - Evden çıkma korkusu.

    - Finansal problemler.

    - Depresyon, ‌anksiyete ve diğer psikolojik bozukluklar.

    - Alkol ve madde kullanımına eğilimin artması.

    -Sık sık tıbbi bakım alma isteği duymak.

    -İntihar ve intihar düşünceleri.

    - İş ve okulda sık sık problemlerin yaşanması.

    - Sosyal ortamlarda bulunamamak.

    Bazı kişilerde ise panik bozukluk zamanla agorafobi olarak adlandırılan açık alan korkusuna veya mekan korkusuna dönüşür. Bu kişiler, panik atak sırasında mekanlarda bulunması ve buradan uzaklaşamayacağını hissetmesidir.

    Panik Atak Tedavisi Nasıl yapılır?

    Panik atak bozukluğuna sahip kişilerin tedavisi için temel iki yöntem vardır. İlk olarak psikoterapi uygulamaları ikici olarak farmakolojik yani ilaç ile tedavi yöntemidir. Psikolojik tedavi yöntemlerinde en yaygın kullanılan yöntem ise BDT tedavi olarak adlandırılan bilişsel davranışsal terapidir.

    Bilişsel davranışsal terapi yönteminde temel hedef, kişinin panik atak farkındalığını sağlamak için kişinin kendi deneyimlerinden öğrenmesini sağlamaktır. Panik atak belirtileri gösteren kişilerin, panik atağın fiziksel belirtilerinin yaşamı tehdit etmediğini terapist tarafından hastaya aktarılmalıdır. Bu sayede, hasta panik ataklar sırasında artık kendini daha rahat hissedebilir. Eğer BDT tedavisi başarılı olursa hasta gün geçtikçe, sakındıkları konularda daha rahat davranmaya başlar.

    Bilişsel davranışsal terapi yöntemi dışında, panik atak için konuşma tedavisi de diğer etkili yöntemlerden birisidir. Hasta panik bozukluk ve panik atak hakkında bilgilendirilir. Bu ataklarla nasıl başa çıkacağına dair konuşma terapisi ile iletişim sağlanarak, hastanın kendisini geliştirmesi sağlanır.

    Diğer temel yöntem olan ilaç tedavisinde ise; panik atak belirtilerine ve hastada eğer depresyon bulunuyorsa etkili bir yöntemdir. İlaç tedavisi yönteminde kullanmakta olan çok sayıda ilaç çeşidi bulunmaktadır.

    - SSRI ilaçlar (Seçici serotonin geri alım inhibitörleri)

    İlaç tedavilerinde en güvenilir ve en az yan etkiye sahip antidepresan ilaç grubudur. Panik atak tedavisinde de ilk tercih edilen ilaç grupları arasındadır.

    - SNRI ilaçlar (Seçici noradrenalin ve serotonin geri alım inhibitörleri)

    Diğer bir anti depresan ilaç grubu olan SNRI grubu ilaçlar; panik atak tedavilerinde, gelecekte kendini gösterebilecek panik atakları engellemek için kullanılır.

    - Benzodiazepin

    Merkezi sinir sisteminin baskılanması sonucunda yatıştırıcı bir etkisi olan ilaç grubudur. Bu ilaç grubuna, panik atakların ani olarak başlaması durumunda başvurulur. Benzodiazepin ilaç türleri uzun süreli kullanımda uygun değildir ve hastaya zarar verebilir. Uzun süre kullanımda hastanın ilaçtan dolayı ilaca olan bağımlılığı söz konusu olabilir. Bu tür ilaç grubu kullanılırken yan etkilerine de mutlaka dikkat edilmesi gereklidir.

    - Beta blokerlar

    Panik atağın fiziksel etkilerinden olan sersemleme, terleme ve çarpıntı etkilerine beta blokerlar etkili bir ilaç grubudur.

    Tedavide kullanılan herhangi bir ilaç grubunun eğer etkisi konusunda şüphe duyuluyorsa hekimler, panik atak için başka bir ilaç grubunu kullanabilir.

    Tedavilerde kullanılan bütün ilaçların yan etkileri bulunmaktadır. Bu yüzden bir ilacı kullanmadan önce veya ilacın kullanımını bitirmeden önce kesinlikle hekimlere danışılmalıdır.

    Panik atak tedavisi olan bir hastalık olmasına rağmen tedavi bitiminden sonra tekrar ortaya çıkabilir. Panik atak tedavisinde kullanılan ilaç yöntemi ile tedavi dışında, solunum egzersizleri ve gevşeme atak üzerinde etkini azaltabilir.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."

    Yazar Hakkında

    Tıbbi Yayın Kurulu

    Tıbbi Yayın Kurulu

    tarafından 11.06.2021 tarihinde onaylandı.

    İletişim Formu

    Cahit PEKYARDIMCI
    Psikiyatri

    Uzm. Dr.

    Cahit PEKYARDIMCI

    Koru Ankara Hastanesi