Çocuklarda Kalp Sağlığı
Çocuklarda kalp sağılığı çocuk kardiyolojisi bölümünün alanına girmektedir. Yeni doğan dönemlerinden itibaren 18 yaşa kadar kalp hastalığının tedavilerini bu bölüm yapmaktadır. Anne karnındaki ilk 2 ayda hücreler gelişmelerini sürdürerek kalbin gelişimi tamamlanmış olur. İlk başta kalp tüp şeklinde oluşmaktadır.60 günden sonra ise 4 kapaklı ve 4 boşluklu bir kalp pompası halini alır ve çalışır. Böylece kalp anne karnından başlayarak yaşam sonlanana kadar çalışmasını sürdürmektedir. Bazen kalp anomalileri bebek anne karnındayken görülebilmektedir. Özellikle genetik olan kalp anomalileri bebek doğmadan anne karnındayken görülmektedir. Bu sebeple de kalp hastalığına sahip olan bebeklerin tanısı anne karnındayken konulabilmektedir. Anne karnındayken teşhisin konulmasıyla bebek doğar doğmaz yapılacak cerrahi işlemler ile tedaviler başarılı olabilmektedir. Bebek doğmadan önce erken teşhis yapılmasının önemi büyüktür. Çocuklarda kalp sağlığı ile ilgili problemlerin ne kadar erken teşhisi yapılırsa tedavi o kadar başarılı olmaktadır. Kalp vücut için hayati bir öneme sahip olduğu için özellikle çocuklarda kalp ile ilgili herhangi bir belirti görüldüğünde geç kalınmadan mutlaka kontrole gidilmelidir. Geciken tedaviler çocukların ileriki yaşlarındaki hayatlarını etkilemektedir. Bu yüzden çocuklarda kalp sağlığı çok önemlidir.
Çocuklarda Olan Kalıtsal Kalp Hastalıkları
Çocukların sahip olduğu kalp hastalıkları iki ana gruba ayrılmaktadır. Bunlar doğuştan yani konjenital ve sonradan görülen edinsel olarak ayrılmaktadır. Çocuklarda yetişkinlerden farklı olarak kalp hastalıkları çoğunlukla doğuştan oluşmaktadır. Bu çocuklar kalplerindeki yapısal bozukluklar ile doğmaktadır. Kalp bozuklukları hamileliğin ilk haftasında hatta hamile kalındığı ilk zamanlar oluşmaktadır. Kalpteki olması gereken gelişim bozularak anomaliler oluşmaktadır. Anomalilerin neden olduğu net olarak saptanılmasa da mikroplar, kızamık ve kabakulak gibi hastalıkların anomaliye sebebiyet verdiği düşünülmektedir. Bu hastalıkların dışında bir de genetik hastalıklar anomalinin oluşmasına neden olabilmektedir. Bu genetik hastalıklarda en çok görülen ritim bozukluğu ve kardiyomiyopidir. Genetik hastalıklarının dışında down sendromu gibi bazı kromozom hastalıkları da bebek daha anne karnındayken kalp rahatsızlığına sebep olabilmektedir. Çocuklarda kalp sağlığı ile ilgili problemlere neden olan birçok böyle faktör bulunmaktadır. Hamilelikteki ilk 3 ay içinde kullanılan bazı ilaçlar bebeklerin kalplerine zarar verebilmektedir. İlaçların dışında annelerin diyabet hastalığına sahip olması, hamilelik sırasında alkol, sigara ve uyuşturucu kullanılması bebeklerin kalp hastalığına sahip olmasına sebebiyet vermektedir. Anne karnındaki bebeklerin kalp sağlıkları fetal ekokardiyografi ile belirlenebilmektedir. Bir problem belirlenemediğinde ise bebek doğduktan sonraki 1 yıl içinde kalp hastalığının belirtileri ortaya çıkabilmektedir. Doğuştan olan kalp problemleri çocuk doğduktan sonra bazı belirtiler vermektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;
- Çarpıntı
- Sık ve hızlı nefes alışverişi görülmesi
- Sık sık ortaya çıkan solunum yolu enfeksiyonları
- Çabuk yorulma
- Baş dönmesi
- Koşma ya da hızlı yürüme gibi fazla efor sarf edildikten sonra oluşan morarma
- Kalpte üfürüm duyulması
- Yüksek tansiyon
- Bayılma
- Kilo alamama sorunu
- Göğüs ağrısı
- Gelişim bozuklukları
Bunlar çocukların kalp sağlığıyla ilgili bir problem olduğunu gösteren belirtilerdir. Bu belirtilerden en az 2 tanesi görüldüğünde bir doktora başvurulmalıdır. Bu belirtileri anne ve babalar bazen anlayamamaktadır. Fakat düzenli doktor kontrollerine gidilmesi ile çocuklarda kalp sağlığı ile ilgili problemler saptanabilmektedir.
Kalpte Üfürüm Duyulması
Çocuklarda kalp sağlığı ile ilgili bir sorun olduğunun en büyük belirtisi kalpte bir üfürüm duyulmasıdır. Aynı zamanda çoğu kalp bozukluğuna sahip çocukların hemen hemen hepsinde bu belirti gözükmektedir. Üfürüm çocuğun kalbi dinlenirken kalpten gelen bir üfleme şeklinde olan bir sestir. Normal sağlıklı bir kalp dinlendiğinde duyulan sesler kalbin kapakçıklarının kapanma sesleri olmaktadır. Fakat problemli bir kalp dinlendiğinde bu kapakçıkların sesleri dışında bir de güçlü bir üfleme sesi duyulmaktadır. Ve bu ses kalpte bir sorun olduğunun göstergesi olarak sayılmaktadır. Üfürüm ses düzeyine göre ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrım patolojik ve masum olarak belirlenmiştir. Masum üfürüğün olması çocukların göğüs duvarlarının ince olmasından kaynaklıdır. Çocuklar büyüdükçe göğüs duvarları güçlenir ve kalınlaşır. Masum üfürük sesi hafif bir düzeyde olmaktadır. Bu yüzden fark edebilmek için dikkatlice odaklanarak kalp dinleme yapılmalıdır. Patolojik üfürüme ise kalp damarlarının darlığı, açıklıkları gibi damarların yapısal bozuklukları ile kalpte yer alan delikler patolojik üfürüm duyulmasına neden olmaktadır. Patolojik üfürüm şiddetli seviyededir. Üfürüm sesi çok net bir şekilde duyulabildiği için doktorlar tarafından hemen fark edilmektedir. Şüphelenen durumlarda ise ekokardiyografi kullanılarak inceleme yapılır ve çocuklarda kalp sağlığı problemleri tespit edilir. Çocuklar ve yeni doğan kalp üfürümleri farklı olmaktadır. Yeni doğan bebeklerin kalplerinde üfürüm olup olmadığını anlama bazen zor olabilmektedir. Ancak kanın damarlardan geçerken oluşturduğu anafor sonucunda farklı seslerin olması üfürüm olarak değerlendirilmektedir. Yeni doğmuş bebeklerde kalp hızı yüksek seviyelerde olmaktadır. Bu seviyeler genel olarak en az 120 ve en fazla 140 olarak değişiklik göstermektedir. Fakat bebeklerin ağladığı zaman bu seviye 170lere kadar ulaşabilmektedir. Kalbin bu kadar yüksek seviyede atması masum üfürüm oluşmasına neden olabilmektedir. Üfürümün varlığı doktorun fiziksel muayenesinden sonra anlaşıldıktan sonra ekokardiyogram, EKG, kalp kateterizasyon ve göğüs röntgeni çekilerek yeni doğan bebeklere kalp problemi ile ilgili kesin bir tanı koyulabilmektedir. Çocuklarda kalp sağlığı problemleri erken dönemlerde tespit edilebilmektedir.
Inferit Endokardit
Nadir olarak görülen ınferit endokardit hastalığı, kalp kapaklarının, damarlarının iltihaplanması ya da iç zarın tutulumu sonucunda oluşmaktadır. Çok sık karşılaşılan bir kalp rahatsızlığı değildir. Bu hastalığın oluşma şekli ise bazı zararsız bakteri, mantar ve organizmaların kalp sorunu olan kişilere bulaşarak kana karışır ve kana karışması ile birlikte ateş, üfürüm ve nefes darlığı şeklinde oluşmaktadır. Normal sağlıklı insanlara bu organizmalar ya da mantarlar hiçbir zarar vermezken kalp sorunu olan insanlara büyük zararlar verebilmektedir. Çocuklarda kalp sağlığı ile ilgili problem olması bu hastalığın bulaşma riskini bulundurmaktadır. Bu mantarlar ya da bakteriler ağız yolu ile bulaştıkları için özellikle kalp sorunları olan çocukların ağız temizliğine çok önem verilmelidir.
Çocuklardaki Kalp Hastalıklarının Tedavi Yöntemleri
Çocuklarda kalp sağlığı uzun ve kaliteli yaşam yaşanılabilmesi için fazlaca önem gösterilmelidir. Daha annenin karnındayken bir sorun görüldüğünde tanı koyulabiliyorsa mutlaka doğru bir tanı koyularak tedavi şekilleri araştırılmalıdır. Bebek doğduktan sonra vakit kaybedilmeden tedaviler başlanmalıdır. Çocuk kalp hastalıkları için uygun bir tedavinin bulunması ve başarılı, iyi sonuçların alınabilmesi için hastalığın doğru tanısı çok büyük ve önemli bir adımdır. Tanının yanlış konulması tedavi için vakit kaybettirecektir. Doğru tanının koyulabilmesi için ilk olarak genetik bir sorun olup olmadığını anlamak için aile öyküsü öğrenilir. Daha sonra fiziki bir muayene yapılır ve gerekli görüldüğü takdirde bazı testler istenmektedir. Bu testler şu şekilde olmaktadır;
Kalp Elektrokardiyografi: Daha çok EKG adı ile bilinmektedir. Bu testte vücudun bazı bölgelerine elektrotlar yapıştırılır. Ve elektrotların sayesinde kalpteki elektriksel aktivitelerin grafikleri görülebilmektedir. Çocuklarda kalp sağlığı ile ilgili bir problemden şüphelendiğinde ilk yapılacak olan testlerden biridir.
Kalp Anjiyografisi ve kateterizasyonu: Bu test kalbin farklı yerlerindeki basıncın ölçülmesi için yapılmaktadır. Test kateterlerin takılması ile kontrast maddeler vererek kalbin boyutu ve anatomik şekli gözlenmesi için yapılmaktadır.
Holter EKG: Elektrotlar ile çalışan hastaların gün içinde yaptığı aktiviteleri takip eden bir kayıt cihazıdır. Bu cihaz göğüs duvarına takılır. Ve belirli süre ile ölçüm yapar ve kalbin durumu gözlenir.
Ekokardiyografi: Daha çok EKO olarak bilinmektedir. Bu test ile kalbin kapaklarını, var olan boşlukların boyutlarını, kalp duvarının hareketlerini, kasılma sırasındaki kan miktarı ve kalp içi basınç gibi şeyler ölçülür.
Telekardiyografi: Kalbin bazı boşluklarda oluşturduğu genişliğini ve kalbin boyutunun görüntülendiği bir test çeşididir.
Elektrofizyoloji: Kasık ve boyun bölgelerinin damarlarına kılıflar yerleştirilerek elektrotlar kalbe gönderilir. Bu elektrotların sayesinde kalpten elektrik sinyalleri alınır ve kalpte bir sorun olup olmadığı bu şekilde anlaşılır. Bu test yöntemi daha çok bayılma, çarpıntı ve ritim bozuklukları görülen hastalar için kullanılmaktadır.
Renkli Doppler Ekokardiyografi: Bu test yöntemi ultrasonik ses dalgaları kullanılarak renkli olarak kalbin 2 veya 3 boyutlu olarak görülmesini sağlamaktadır. Kalbin içindeki kan akım hızı, kalp kaslarında sorun olup olmadığı, basıncın ölçülmesi ve yapısal olan kalp sorunları bu test yöntemi ile anlaşılmaktadır. Çocuklarda kalp sağlığı problemlerinin görüntülenmesi için kullanılan yöntemlerden biridir. Çocukların göğüslerine transduser cihazlar koyularak kalpte olan problemler saptanabilir.
Efor Testi: Elektrotlar göğüs bölgesine koyulur. Ve elektrotlar sayesinde tansiyon, nabız ve kalp ritmi gibi birçok veriye ulaşılabilir. Bazı aktiviteler sonucunda olan belirtiler, doğuştan gelen kalp hastalıkları, kalbin stres sırasında olduğu durum ve kalbin kapasitesinin ölçümü gibi birçok şey bu test yardımı ile gözlenebilmektedir.