Migren Atağı Nasıl Anlaşılır?
Nöroloji

Migren Atağı Nasıl Anlaşılır?

    Migren Atağı Nasıl Anlaşılır?

    Migren, tekrarlayıcı baş ağrılarının en şiddetlilerinden birisidir. Migrenin geleceğinin habercileri bilinirse migrene önlem almak daha kolay olabilir.
    Migren atağının 4 fazı vardır:
    1. Prodrom
    2. Aura
    3. Baş ağrısı
    4. Postdrom

    1) Prodrom fazı: Migren atağı başlamadan önceki 24-48 saatlik dönemi içerir. Migren atağı gelmeden odaklanmada güçlük, konsantrasyon güçlüğü izlenebilir. Migren atağı öncesi yaşanan okul ve sınav başarısında düşmenin nedeni budur. Migren atağı öncesi bazı hastalar kendisini depresif ve tükenmiş olarak hissederken ,bazıları çok enerjik ve öforik hissedebilir, bazı hastaların ise kaygıları çok artar ya da patlamaya hazır bomba gibi olurlar.

    Gıda aşerme migren atağı öncesi görülen bulgulardan birisidir. Bir gıdadan fazla miktarda ve acil olarak tüketme isteği belirebilmektedir. Migren atağı öncesi bazı hastalar durdurulamayan esneme atağı yaşamaktadırlar. Baş ve ense bölgesinde ya da avuç içlerinde terlemede artış ve vücut sıcaklık değişiklikleri de görülebilir. Sırt ağrısı da migren habercisi olabilir. Genellikle migren hastalarında yaygın kas ağrıları gözlenmektedir. Uykuya dalmakta güçlük veya o gün uykudan dinlenmemiş kalkmak da migren habercisi olabilir. Vücutta şişlik, el ve ayak bileklerinde ödem toplaması migren habercisi olabilir. Migren atağı öncesi sık görülen bulgulardan biri olan sık idrara çıkma atakları nedeni ile hastalar idrar yolu enfeksiyondan şüphelenip hekime başvurabilmektedir.

    Prodrom döneminde migreni önlemek için alınabilecek önlemler:

    • Ense bölgesine soğuk kompres uygulaması bazen gelecek migreni engelleyebilmektedir.
    • Bu dönemde hastaların ışık ve sesten kaçınıp , yoğun koku içeren ortamlardan uzak kalıp istirahate geçip dinlenmelerinde fayda vardır.
    • Bol su tüketmeleri önerilir.
    • Alkol ve sigaradan uzak durmak, kafein tüketimini kısıtlamak işe yarayabilir.
    • Prodromal dönemde sakin doğa yürüyüşleri işe yarayabilir ve gelecek olan bir migren atağı gelmeden bertaraf edilebilir,düzenli egzersiz programı uygulamak da migreni önlemede çok etkilidir.
    • Migreni tetikleyebilecek faktörlerin farkında olmak ve belirtileri erken dönemde tanımak, atağın şiddetini azaltmada önemli rol oynar. Bu belirtilerin farkına vararak erken müdahale etmek, migren yönetiminde etkili bir strateji sunar.

    2) Aura: Baş ağrısından hemen önceki dönemdir. Görmede bulanıklaşma, ışık çakmaları, zikzaklar görme, bir tarafı görememe, bulanık görme gibi bulgular olur. Bu dönemde ağrı kesici alımı ve sessiz karanlık bir odada kalmak önerilir.
    Bazı kişilerde aura, konuşma zorlukları, kol ve bacaklarda uyuşma veya karıncalanma gibi duyusal değişiklikler ile de kendini gösterebilir. Migren aurası, genellikle 20 ila 60 dakika arasında sürer ve sonrasında şiddetli baş ağrısı başlayabilir. Migren aurasının belirtilerini tanımak, hastaların atakları önceden tahmin etmesine ve önleyici tedbirler almasına olanak tanır. Bu nedenle, migren hastalarının aura belirtilerine dikkat etmeleri, atakların yönetiminde büyük önem taşır.

    3) Baş ağrısı dönemi: Genelde tek taraflı veya iki taraflı , enseden başlayabilen zonklayıcı tarzda 4-48 saat süren dönemdir. Bu dönemde ses ve ışık hassasiyeti, kokulara karşı tahammülsüzlük, hareketle kötüleşen ağrı görülür. Mide bulantısı ve bazen kusma eşlik edebilir

    Migren atağının belirtileri genellikle kişiden kişiye değişiklik gösterir ve herkes aynı semptomları yaşamaz. Ancak, yukarıda belirtilen belirtilerden bir veya daha fazlasını deneyimliyorsanız ve bu semptomlar günlük yaşamınızı etkiliyorsa, bir doktora danışmanız önemlidir. Nöroloji uzmanı migren tanısı koymak ve uygun tedaviyi belirlemek için semptomları değerlendirebilir.

    4) Postdrom fazı: Migren geçtikten sonra bir çeşit "migren akşamdan kalmalığı" yaşanır. Aşırı yorgunluk hali, kafa karışıklığı 24 saat kadar sürebilir.

    Migren Atağını Tetikleyen Faktörler Nelerdir?

    Migren atağını tetikleyen birçok  faktör bulunmaktadır. Bu faktörler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ancak genellikle stres, hormonal değişiklikler, uyku düzensizlikleri, düzensiz beslenme alışkanlıkları, alkol tüketimi, kafein alımı, belirli gıdalar (örneğin; peynir, çikolata, işlenmiş et ürünleri), parlak ışıklar, yüksek sesler, keskin kokular ve fiziksel aktiviteler gibi etkenler migren atağını tetikleyebilir. Ayrıca çevresel faktörler, hava değişiklikleri ve yoğun duyusal uyarıcılar da migreni tetikleyebilir. Migren atağını tetikleyen bu faktörlerin farkında olmak ve bunlardan kaçınmak veya yönetmek, migren atağının sıklığını ve şiddetini azaltmada önemli bir rol oynar. Hastalar, kendi tetikleyicilerini tanıyarak migren krizlerini en aza indirecek kişisel stratejiler geliştirebilirler.

    Migren Ataklarının Sıklığı Nasıl Değişir?

    Migren ataklarının sıklığı, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve her birey için farklılık gösterebilir. Öncelikle, migren atağının kişisel özellikleri, genetik yatkınlık, yaşam tarzı ve çevresel faktörler gibi etkenlerin yanı sıra, migren hastalarının yaşadığı dönemsel değişiklikler de sıklığı etkileyebilir. Bazı dönemlerde, stres, hormonal değişiklikler veya uyku düzensizlikleri gibi tetikleyici faktörlerin etkisiyle ataklar daha sık görülebilirken, diğer dönemlerde bu ataklar azalabilir veya nadirleşebilir.

    Ayrıca, migren hastalarının tedaviye verdikleri yanıt da sıklığı etkileyebilir. Uygun tedavi ve yönetim stratejileri uygulandığında, migren ataklarının sıklığı azalabilir ve semptomlar daha iyi kontrol altına alınabilir. Bununla birlikte, bazı hastalarda ataklar zamanla doğal olarak azalabilir veya tamamen ortadan kalkabilirken, diğerlerinde ise kronik migren formuna geçiş olabilir ve ataklar daha sık ve şiddetli hale gelebilir.

    Migren Ataklarını Önlemek Için Neler Yapılır?

    Migren ataklarını önlemek için bir dizi strateji ve yaşam tarzı değişikliği uygulanabilir. İşte migren ataklarını azaltmaya yardımcı olabilecek bazı önlemler:
    Tetikleyici faktörlerden kaçınma: Migren atağını tetikleyen faktörlerin farkında olmak ve bunlardan kaçınmak önemlidir. Bu faktörler arasında stres, hormonal değişiklikler, düzensiz uyku alışkanlıkları, belirli gıdalar ve içecekler (örneğin; çikolata, kafein, alkol), parlak ışıklar, keskin kokular ve yüksek sesler bulunabilir.

    Düzenli uyku: Yeterli ve düzenli uyku almak migren atağını önlemede önemlidir. Uyku düzensizlikleri migren atağını tetikleyebilir, bu nedenle her gece düzenli bir uyku alışkanlığı geliştirmek faydalı olabilir.

    Dengeli beslenme: Dengeli bir beslenme planı oluşturmak ve migreni tetikleyebilecek gıdalardan kaçınmak önemlidir. Bazı yiyecekler ve içecekler migren atağını tetikleyebilir, bu nedenle kişisel tetikleyicileri tanıyarak beslenme alışkanlıklarını buna göre düzenlemek önemlidir.

    Düzenli egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak migren ataklarını önlemede yardımcı olabilir. Egzersiz stresi azaltabilir, endorfin seviyelerini artırabilir ve migren semptomlarını hafifletebilir.

    Stres yönetimi: Stres, migren atağını tetikleyebilir. Stresi azaltmak için gevşeme teknikleri, meditasyon, derin nefes egzersizleri ve yoga gibi stres yönetimi tekniklerini uygulamak faydalı olabilir.
    Bu önlemler migren ataklarını önlemede yardımcı olabilir ancak herkes için etkili olmayabilir. Migren hastalarının doktorlarıyla işbirliği yaparak kişisel tedavi planlarını belirlemeleri önemlidir.

    Migren Atakları Neden Sıklaşır?

    Migren atağının sıklığı, bir çok faktöre bağlı olarak değişebilir .Bunlar arasında stres, hormonal değişiklikler, uyku düzensizlikleri, düzensiz beslenme alışkanlıkları, çevresel faktörler  sayılabilir. Örneğin, yoğun stres altında kalmak, stresin aniden bitmesi( yoğun çalışılan bir sınavın bitmesi gibi) hormonal değişiklikler (örneğin; adet dönemi veya hormonal tedaviler), yetersiz veya düzensiz uyku almak, düzensiz beslenme alışkanlıkları, aşırı alkol veya kafein tüketimi migren atağını tetikleyebilir ve sıklığını artırabilir. Ayrıca, çevresel faktörler ve hava değişiklikleri ( örneğin lodos) de migren ataklarını sıklaştırabilir. Bazı hastalarda migren atakları zamanla sıklıklaşabilir ve kronik migren formuna geçiş olabilir. Kronik migren, aylık olarak on beş veya daha fazla migren günü yaşayan kişilerde tanımlanır. Bu nedenle, migren atağının sıklığını artıran faktörleri tanımak ve yönetmek, hastaların migren krizlerini en aza indirmelerine yardımcı olabilir. Bu genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, stres yönetimi teknikleri ve uygun tedavi seçeneklerini içerir.

    Migren Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Migren tedavisinde değişik yöntemler bulunmaktadır. İlaç tedavisi, ağrı blokajı, Botulinum toksin uygulaması, migren aşısı gibi yöntemler kullanılır.

    Migren atağını önlemek için doktorun önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanmak önemlidir. Migren tedavisinde iki amaç bulunmaktadır. Birincisi ağrı geldiğinde hızlıca ağrıyı geçirmek ve hastayı gğnlük hayatına geri döndürmek, ikincisi ise migren sıklığını azaltmak ve mümkünse ağrısız bir insane haline getirmektir. Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar migren atağını önlemede etkili olabilir ve atakların sıklığını azaltır. Ayrıca migren atağı başladığında hızlıca atağa müdahale de önemlidir. Geç yapılan müdahalelerin faydası olmayacaktır. Migren atağının hasta tarafından bilinmesi ve doktorun önerdiği ilacın uygun ilacı uygun zamanda içilmesi çok önem taşımaktadır. Migren atağı başladıktan saatler sonra alınan ilaçların etkisi azalmaktadır.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."

    Yazar Hakkında

    Özlem GÖKDEMİR

    Uzm. Dr. Özlem GÖKDEMİR

    tarafından 24.06.2024 tarihinde yazıldı.

    İletişim Formu