Koronavirüsler (CoV), yıllardır bilinen büyük bir virüs ailesi olup genellikle basit soğuk algınlığı semptomları ile seyreden bulgulara yol açarlar. Nadiren bazı türleri akut solunum sendromu//yetmezliği gibi daha ciddi hastalık durumu ile karşımıza çıkmaktadır.
Yeni Koronavirüs (SARS-CoV-2) kısaca COVID-19 ise , ilk olarak Çin’in Wuhan Eyaleti’nde Aralık 2019 da tanımlanmış olup COVID-19 diğer virüslerden farklı olarak çok daha kolay yayılmakta ve ciddi hatta ölümcül seyreden solunum yetmezliği sendromuna yol açmaktadir. Virüsün tüm dünyada hızla yayılması ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açan salgına neden olması nedeniyle 11 mart 2020 taihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından corona virüsü Pandemisi ilan edilmiştir.
Günümüzde tüm dünya COVID-19 pandemisi ile savaşmaya devam ederken, bağışıklık sistemi zayıf olarak kabul edilen hematolojik kanser tanılı hastalarda bu durum çok daha önemli hale gelmiştir. Risk grubunun özellikle yüksek olduğu hastalar hematopoietik kök hücre nakli olmuş hastalar, lösemi, myelodisplastik sendrom, multipl myelom ve lenfoma, nedeni tedavi almakta veya henüz almış olanlardır. Yapılan çalışmalarda kanser hastalarında virüsün daha ciddi ve ölümcül seyrettiği gösterilmiştir. Bu durumda en çok sorulan sorulardan biri hastanın tedavisine devam edip etmeyeciğidir.
Hematolojik kanser tanılı bir hastada altta yatan kanser hastalığının mevcut durumu, evresi, tipi ve alacaği kemoterapinin etki ve yan etkileri göz önüne alındiğinda eğer tedavinin ertelenmesi uygun değilse;; Hasta ve yakınlarına gerekli olan ve olası olan tüm durumlar hakkında bilgi verilmeli ve gerekli önlemler alınarak hastanın mevcut tedavisine yani Kemoterapi, immünoterapi veya hedefe yönelik tedavilerini almasına devam edilmelidir. Bu süre zarfında hasta doktoru ile sürekli iletişim halinde olmalı, en ufak bir sıkıntı durumunda doktoruna veya bu konuda yardım edebilecek sağlık personeline hızla ulaşabilme koşulları sağlanmalıdır.
Günümüzde hastalığa yönelik geliştirilmiş bir tedavi yöntemi henüz olmadığından, hastalıkla mücadelede en ekin yöntem hastalığın bulaşmasının önlenmesidir. Hastalıkta bulaşma yolları hava veya hastalık bulaşmış yer ve kişiler ile temas ile olduğundan, Kanser hastalarına, bu dönemde çevreden izole olmalarının ve hijyen kurallarına uymanın her zamankinden çok daha önemli olduğu bildirilmelidir:
Hastalar acil durumlar dışında evden dışarı çıkmamalı, hatta evde kendilerini ayrı bir odada izole etmeli ve kişisel bakım ve kullanım gerektiren tüm eşyalarını ayırmalı, aile bireyleri dahil kimseyle yakın temasta bulunmamalı ve temas gerektiren durumlarda 1.5-2 metre mesafe koymalıdır.
Tedavi amaçlı veya acil bir durum nedeni ile kanser hastası hasteneye gitmek durumunda kaldığında ise;
Maske ve eldiven takması, kalabalık ortamlardan kaçınması, mümkünse asönsör kullanmaması kullanmak durumunda kaldığında ise 3 kişiden fazla olduğunda bir sonrakini beklemesi önerilir.
Bu süre zarfında Ağız, yüz, burun ve göze elleri yıkamadan dokunmamak çok büyük onem taşımaktadır.
Kapı kolu, asönsör tuşları, telefon, ve ortak kullanılan eşya veya nesnelere temas durumunda ise acilen bol su ve sabunla en az 30 saniye yıkamalı, yıkamanın mümkün olmadığı durumlarda ise el dezenfektanlar veya 80 derecelik kolonya kullanmalıdır.