Venöz Yetmezlik ve Varis Tedavisi
Toplardamarlar vücudumuzda, dokularda kullanılıp kirlenen kanı kalbe ileten damarlarımız olarak tanımlayabiliriz. Kirli kan kalpte temizlenip oksijenle dolu hale gelmek üzere akciğerlere iletilir. Toplardamarlarda kanın en zor iletiliği bölüm bacaklardır. Ayakta duran ya da oturan bir kişi kanın yukarı kalbe doğru yaptığı hareketi yerçekimine karşı bir harekettir. Yerçekimi sebebiyle kan sürekli aşağı doğru ilerleme durumundadır. Bu sebeple toplardamarların içinde kanın aşağı doğru ters hareketini engellemek amacıyla birkaç santimetre mesafeyle yerleşmiş tek yönlü çalışan kapakçıklar bulunmaktadır. Normal şartlarda kan yukarı doğru giderken kapaklar açılır, aşağı doğru ilerlemek istediğinde söz konusu kapanıp kanın ters hareketine müsaade etmezler.
Venöz Yetmezlik Nedir?
Söz konusu kapaklar; kilolu olanlarda, öğretmen, berber gibi ayakta uzun süre kalanlarla, masa başı uzun süre oturarak iş görenlerde, kadınlarda hormonal özelliklerden dolayı, tekrarlayan gebeliklerde, ailede yaygın varis hikâyeleri olanlarda görevlerini iyi yapamaz hale gelebilmektedir. Bu gibi hallerde kan aşağı doğru bir göllenme ve basınç meydana getirmektedir. Buna VENÖZ YETMEZLİK adını vermekteyiz.
Varis Ne Demektir?
Toplardamarlarda geriye kaçışın ve basıncın artması zaman zaman damarlarda lokalize genişlemelere neden olmaktadır. Toplardamarlardaki lokalize genişlemelere ise VARİS adını vermekteyiz. Toplardamarlardaki genişlemeler örümcek ağına benzemektedir. Çok ince ve yaygın olabildiği gibi, biraz daha kalınca mavi damarlar veya dışarı çıkıntılar oluşturan büyük damarlar halinde de olabilir. Varislerde yaşanan şikâyetlerin önemli bir bölümü venöz yetmezlikten kaynaklanmaktadır. Kanın aşağı doğru göllenmesinin ve oluşturduğu basıncın sonucunda çeşitli şikâyetler ortaya çıkar.
Bu şikayetler:
- Bacaklarda yorgunluk, dolgunluk hissi,
- Kramplar
- Ayak bileklerinden yukarı doğru ilerleyen ödem, erken zamanda çorapların iz oluşturması veya ayakkabının akşama doğru daha küçük gelmesi hissi.
- Ayak tabanında gerçekleşen yanma ve his bozuklukları, kimi zaman hastalar yürürken kauçuğa bastıkları gibi bir hali olduğunu ifade etmektedirler.
- Kaşıntı, özellikle sıcak günlerden sonra bileklerde daha yoğun olmak üzere kaşıntılar ve kaşınmayla ilişkili berelenmeler gerçekleşebilir.
- Dışarıdan gözlenebilen büyük varislerde kanın genişlemiş söz konusu bölgelerdeki aşırı durgunluğu pıhtılaşmaya ve damar duvarında iltihaba benzer değişikliklere yol açabilir.
- Hastalığı ilerleyenlerde yine bilek bölgelerinde kahverengiye benzeyen renk değişiklikleri gerçekleşir.
Kahverengine dönen bölgelerin merkezinde kimi zaman kaşınma sonrası ortaya çıkan ufak yaralar daha büyüyerek canı acıtan, iş gücü kaybı ve hayat kalitesini olumsuz etkileyen, zor iyileşen yaralar oluşabilir. Söz konusu yaralar iyi ve etkili tedavilerle bile 2-3 ayda iyileşebilmektedirler.
Varislerde/venöz yetmezliklerdeki gibi şikâyetlerle diğer rahatsızlıklarda da karşılaşılabilmektedir. Bu sebeple hastanın başvurduğu hekimin en başta hastayı çok iyi sorgulayarak sorunlarının venöz yetmezlik ile ilgili olup olmadığını belirlemesi gerekmektedir. Benzeri şikâyetlere sebep olabilen sorunları bazılarını şöyle sıralayabiliriz.
- Eklem problemleri. İlk olarak diz eklemi olmak üzere birçok eklem hastalıkları üzerinde dikkatle durulmalıdır.
- Siyatalji. Siyatik sinirinin bel fıtığı benzeri sebeplerle ağrı yapması olasıdır
- Adele ağrıları.
- Periferik nöropatiler. Sinir uçlarının değişik nedenlerle aşırı uyarılabilir olması ya da şeker hastalığı gibi sebeplerle sinirlerin yanlış uyarı göndermeleri
- kimi ilerleyici sinir kas hastalıkları
- Kemik iltihabı
- Tendon rahatsızlıkları. Adeleleri kemiklere bağlayan tendon dediğimiz bağ yapılarının sorunları da ağrı sebebi olabilir.
- Postür bozuklukları. Vücudumuz belli bir halde kalacak şekilde dizayn edilmiştir. Ağırlık merkezini değiştiren, iskelet ve adele sistemini zorlayan duruş, oturma ve yürüyüş bozuklukları ciddi şikayetlere yol açabilir.
- Bacaklarda şişmeye sebep olan diğer sorunlar. Lenfödem, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, kimi ilaçlar, bazı hormonal bozukluklar sayılabilir.
Yukarıdaki rahatsızlıkları varis, venöz yetmezliklerden ayırmak aslında dikkatli bir sorgulama ve muayene ile kolaydır.
Varis – Venöz Yetmezlik Tedavi Planı
Varis ve venöz yetmezlik tedavisi planlanırken hastaları genellikle 3 gruba ayırmak gerekir.
Venöz yetmezlik olup bacaklarında varis görünümü bulunmayan hastalar: Bu hastalarda muayene sırasında gerçekleştirilen doppler ultrason değerlendirmesi ile derindeki ve yüzeydeki damarların durumları incelenir. Çok ileri düzeyde bulunmayan venöz yetmezliklerde hastanın ciddi şikayetleri bulunmuyorsa genellikle varis çorabı kullanma, ayakta sabit olarak çok bulunmama, uzun oturmalardan uzak durma, egzersiz, kilo verme ve bazı ilaçlarla destekleyerek hastalar izlenebilir. İlerleyen zamanda şikayet ve doppler bulgularına göre cerrahi işlem önerilebilir. Doppler ultrasonla gerçekleştirilen damarlar çok genişlemiş, venöz yetmezlik süresi uzun ve hatta normal kan akımı yavaşlamışsa söz konusu bu hastalarda safen damarlarının kapatılması ön plana alınması gereken bir tedavi olabilmektedir.
Venöz yetmezlikle beraber bacaklarında varisleri olan hastalar: Söz konusu bu gruba giren hastalarda operatif tedavilere daha sıcak yaklaşmaktayız.
Varis komplikasyonları gelişmiş hastalar: Bu hasta grubunda ise ayak bileklerinde renk değişikleri gerçekleşmiş, bacaklarındaki ödemleri oldukça belirginleşmiş, kaşıntıları olan, duyu bozuklukları başlamış, tekrarlayan tromboflebitler geçiren hastalarda çok geç kalınmamışsa cerrahi tedavi seçenekleri ve devamlı varis çorabı kullanımı çoğunlukla en doğru seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Varis Hastalığını Hafife Almayın
Venöz yetmezlikler ve varisler özellikle son dönemde toplumda çok sık görülmeye başlamıştır. Esasen basit gibi görünseler de oluşturabilecekleri sorunlar ve komplikasyonlar ciddi tehlikeler meydana getirebilmektedir. Öte yandan derin toplardamarlarda meydana gelecek pıhtılar kalıcı olabilmekte ilerleyen yaşantıda hastanın yaşam düzeyini önemli miktarda bozacak sekeller bırakabilir. Yine bacakta oluşacak varis egzamaları veya ülserleri hem çok can yakan hem de tedavisi oldukça zor ve uzun rahatsızlıklardır Bu sebeple venöz yetmezlik belirlenen hastaların iyi değerlendirilmesi, hastalıkla ilgili bilgilendirilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması hastaların rahat bir yaşam sürmeleri için önemlidir.
Gebelik ve Venöz Yetmezlik / Varis
Gebeliğin ilerleyen süreçlerinde rahim içinde büyümekte olan çocuğun toplardamarlara gerçekleştirdiği bası, hızlı alınan fazla kilolar ve yoğun hormon değimleri venöz yetmezlik ve varis oluşumunu artırmaktadır. Mevcuttaki problemleri de ileri aşamaya geçirebilir. Doğum sırasında ve sonrasında stres, hareketsizlik gibi haller ile altta yatan toplardamar sorunları da bulunuyorsa pıhtı oluşumunu tetikleyebilir.
Neler yapılmalı?
- Gebelik düşünen kadınların gebelik öncesinde toplardamarlarını kontrol ettirmelerini öneriyoruz. Söz konusu kontrollerde venöz yetmezlik belirlenen kadınlar çok dikkatli olunmalı ve yakın takibe alınmalıdırlar. Kimi zaman karın içinde özellikle sağ bacak atardamarının sol bacak toplardamarına baskı gerçekleştirmesi gibi anatomik problemlerle de karşılaşılabilmektedir.
- Gebelik süresince kilo kontrolü
- Gebelik süresince bacak adalelerini geliştirecek egzersizler
- İlk aylarda diz altı, ilerleyen gebeliklerde hamile tipi külotlu varis çorabı kullanılması,
- Risk grubundaki hastalara özellikle son dönemlerde kan sulandırıcı tedavilerin uygulanması
- Doğumla birlikte erken ayağa kalkıp hareket edilmesi
- Bol su tüketimi
- Bir bacağın diğer bacağa göre şiş, ağrılı, kızarık olması. Özellikle diz altında bacak arkasında aşırı gerilme ve ağrı varlığı halinde pıhtı oluşumu yönünden dikkatli olunması. Nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi şikâyetlerinin varlığı da bacak damarlarında meydana gelen pıhtının akciğer damarlarına gidip orada tıkanıklıklara neden olmasının göstergesi olabilir. Bu vakalar erken dönemde tespit edilmesiyle kolay ve başarılı bir tedavi gerçekleştirilir.
Bacak Atardamarlarında Pıhtı Oluşumu
Venöz yetmezliğin ya da varislerin yoğun bulunduğu bacaklarda kan akışının yavaşlaması, durağanlaşması ve venöz yetmezlik nedeniyle tersine akımın yoğun gerçekleşmesi pıhtı olmasına zemin yaratır. Ameliyat, travma veya hastalık gibi sebeplerle bacak hareketinin kısıtlanması kan akımındaki durağanlaşmayı üst seviyeye yükseltir ve damar içinde değişik yerlerde pıhtı oluşumları meydana gelebilir. Kimilerinde genetik olarak kan pıhtılaşmaya çok daha eğilimlidir. Söz konusu bu kişilerde damar içi pıhtılaşma vakaları daha fazla meydana gelir. Pıhtının oluşumu yüzeyel toplardamarlarda ya da derin toplardamarlarda gerçekleşebilir. Yüzeyel damarlarda meydana gelen pıhtılar yoğunlukla damar duvarında da bir takım iltihabi değişikliklerle birlikte seyreder. Bu duruma TROMBOFLEBİT adı verilmektedir. Derin damarlarda meydana gelen pıhtılar daha tehlikelidir ve dolaşımı çok daha etkilemektedir. Pıhtıyla tıkanan demir damar seviyesi ne kadar ileriyse klinik tablo o derece gürültülü olur. Bacakta ani şişme ve ağrı ilk belirtiler meydana gelir. Yüzeyel tromboflebitlerde bacaktaki şişmeye yoğunlukla kızarıklık da eşlik etmektedir.
Bacak Atardamarı Tedavisi
Tedavide kan sulandırıcı ilaçların kullanılması ve problemli bacağın kalp düzeyi üzerine gelecek şekilde kaldırılarak gerçekleştirilen yapılan yatak istirahati önemlidir. Klinik tablodaki hal ve tıkanan damara göre tedavinin öteki basamakları doktor tarafından planlanır. Derin damarlardaki pıhtı vakalarında pıhtı seviyesi yüksekse ve karın içine doğru ilerliyorsa pıhtı eritici ilaçlar ve damar içindeki pıhtının temizlenmesi benzeri etkin tedavi yöntemleri de eklenebilir. Pıhtının temizlenmesi tedavilerinde önemlidir. Bize pıhtıyla başvuran hastaların büyük bir bölümü ne yazık ki vakanın başlangıcından 4-5 hafta sonra gelmektedir ki bu da tedavi şansını ve dolayısıyla başarısını önemli boyutta azaltmaktadır.
Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?
Önlemler ve yapılması gerekenler: Tedavi yaklaşımlarında görüntü, şikâyetler ve hastanın durumun analizi önemlidir. Fazla kilosu olan kişiler için kilo vermek tedavideki en önemli unsurdur. Yaşam tarzı değişiklikleri ile ayakta durma ve uzun oturuşlar önemli korunma ve tedavi yöntemleridir. Spor yaparak bacak kaslarının güçlendirilmesi kanı yukarı doğru pompalayan bir kas pompası oluşturur ki hastaların önemli ölçüde rahatlamasına yol açar. Karın bölgesini sıkan, dar kıyafetlerden kaçınmak gerekmektedir. Çok yüksek topuklu ya da tam düz tabanlı ayakkabılar tercih edilmemelidir.
Varis Çorabı ve İlaçlar:
Birçok venöz yetmezlik/varis hastası yukarıdakilere dikkat etmesi ve varis çorabı kullanmasıyla ameliyat olmadan durumu idare edebilir ve şikâyetlerden kurtulabilir. Yaşanan sorunlar düzelmez ve geriye dönmez ancak şikayetlerin azalması ve hastalığın hızının yavaşlaması da başarıdır. Bazı hastalara değişik ilaç tedavileri de uygulanabilir.
İğne, Köpük Tedavisi, Skleroterapi:
Bu tedavi yöntemlerinin hepsi küçük farklılıklarla aynı şeydir esasında. Genellikle varisleşmiş kılcal damarların içine çok ince bir iğne ile girip damarı tahriş edici ilaç verilmektedir. Söz konusu ilaçlarla damar duvarında yapılan tahribat sonrasında baskı uygulanarak damarın duvarlarının birbirlerine yapışması ve bu şekilde damarın dolaşıma kapatılması hedeflenir. Bu yöntemlerde ilacı damar içine verdiğinizde damardaki kan sütununun kısa süreliğine kaybolması damarın yok olduğu gibi bir izlenim verir. Dolaşıma kapanan damar siyah-mavi renkte uygulama sahasında görünür, fakat dolaşım olmaması nedeniyle vücut tarafından bir süre sonra yok edilmektedir. Damarın büyüklüğüne göre süre 3 hafta ile 3 ay arasında değişkenlik göstermektedir. Kılcal varisleri olan hastaların önemli bir bölümünde daha derinde safen damarları olarak adlandırdığımız yüzeyel dolaşım sisteminde de venöz yetmezlik problemleri bulunmaktadır. Bu durumda iğne tedavisine başlamadan önce safen damarlarında yetmezlik problemlerinin çözülmesi daha doğru bir yaklaşım olmaktadır.
Lazer, Radyofrekans, Yapıştırma, Buhar Damar İçi Uygulanan Kapatma Tedavileri:
Önceki yıllarda genişlemiş ve yetmezlikli hal almış safen damarları cerrahi yöntemlerle damar içinden geçirilen bir tel aracılığıyla çekilip çıkarılarak gerçekleştirildi. Son yıllarda bu yönteme oldukça az başvurmaktayız. Genellikle sorunlu safen damarlarını bir operasyon yapmadan, cilt üzerinde kesiler gerçekleştirmeden kapatıyoruz. Bu yöntemler yoğunlukla daha konforlu ve az komplikasyonludur. Hasta işlemden birkaç saat içinde yürüyerek evine gitmekte ve normal yaşantısına hızlıca dönmektedir. Bu tedavilerde kapatılacak damar içine ultrason yardımıyla katater yerleştirilmektedir. Kullanılan yönteme göre eğer lazer ya da radyofrekans kateterleri kullanılıyorsa bu enerjilerle damar kapatılmaktadır. Kimi yapıştırıcı malzemeler kullanılarak benzer şekilde içeriden damar yapıştırılabilmektedir. Ya da buharla tahriş edilerek damar kapatılmaktadır.
Cilt üzerinden uygulanan tedaviler:
Gerçekleştirilen tüm tedavilerin ardından varlığını devam ettiren kılcal damar genişlemeleri için cilt üzerinden değişik lazer yöntemleri ile damarlar kapatılmaktadır. Ya da radyofrekans ile damarlar yok edilmektedir.