Varis Tedavisi (Lazer, Köpük, Skleroterapi)
Varis Tedavisi

Varis Tedavisi (Lazer, Köpük, Skleroterapi)

    Varis Tedavisi (Lazer, Köpük, Skleroterapi)

    Varis tedavisi lazer, köpük, skleroterapi, ilaç, varis çorabı gibi uygulamalarla yapılmaktadır. Varis tedavisi olan birçok kişi yeniden varis problemi yaşamaktan korkmaktadırlar. Peki, varis nedir ve varis tedavisindeki bu uygulamalar nasıl yapılmaktadır?

    Varis ve Varis Belirtileri Nedir?

    Toplardamarlar içinde tek yöne hareket yapan kapakçıkların bulunduğu vücuttaki kirli kanın kalbe taşınmasını sağlayan, büyük küçük çok fazla sayıda olan damarlardır. Varis ise toplardamarların cilt altında mavi renkli, genişleyip kıvrımlı halde görünmesidir. Başlarda damarların genişlemesiyle şişlikler görünür hale gelse de varis belirtilerinin artmasıyla geniş damar paketleri olabilir ve hatta damarlarda çatlama meydana gelebilir. İlk senelerde varis genellikle sadece görünüş rahatsızlığı veriyor olsa da sonradan ağrı gösterebilir. Toplardamar yetmezliği oluşursa bacaklarda şişmeler gözlenir. Varis bulunan damarlarda pıhtı olursa bacaklarda şişme yanında kızarıklık ve ağrı da meydana gelir. Varis sorunu kadınlarda erkeklere göre daha sık meydana gelmektedir. Yaşın ilerlemesiyle görülme sıklığı da artar ve varis tedavisi gerekmektedir.

    Varisin Oluşma Nedenleri Nelerdir?

    Varis pek çok farklı nedenden kaynaklı olarak ortaya çıkabilir. Hamilelik, fazla kilo, uzun süreler ayakta kalmak, bazı meslek gruplarında, kadınlarda, doğum kontrol hapları ile hormon tedavisi, dar kıyafetler giymek, kabızlık, ihtiyarlık ve genetik etmenler sebebiyle de varis oluşumu gözlenebilir.

    Varisler, toplardamar kapakçıklarındaki yetmezlik nedeniyle oluşur. Kan devamlı geri kaçar ve bir bölgede birikir. Bu yüzden damarlarda basıncın artması ve buna bağlı şişmelere neden olur. Zaman içinde damarlardaki genişleme fazlalaşır ve kıvrımlar oluşur. Varisler toplardamarların herhangi bir derecesinde oluşabilir. Toplardamar yetmezliği kasıkta da olabildiği gibi daha aşağıda bacaklar üzerinde de görülebilir. Bazı durumlarda varisin oluşma sebebi bir toplardamara (venöze) pıhtı atması da olabilir. Tıkanmış damarın ardında kan toplanır, damar genişler.

    Variste Hangi Belirtiler Gözlenir?

    • Bacaklarda mor ya da mavi renkli şişlikler
    • Ağrı
    • Bacaklarda oluşan ağrılık hissi
    • Bacakların şişmesi
    • Bacakların uyuşması
    • Kaşınma

    Varisin Çeşitleri Olur Mu?

    Varisin birkaç çeşidi olmaktadır. Varis tedavisi için uygulanacak yöntem de varis çeşitlerine göre değişmektedir. Kılcal damar varisi, retiküler varis, büyük toplardamar varisi olmak üzere üç türdür. Kılcal damar varislerinin bir diğer adı telenjiektazidir. Bunlar çoğunlukla kılcal damar çatlamaları sonucunda ortaya çıkar. Örümcek ağı benzeri görüntüsü vardır. Hormon ilacı kullanan genç kadınlarda ya da hamilelik döneminde olan kadınlarda sıklıkla görülür.

    Retiküler varisler, daha çok diz kapaklarının arkasında ve ayak bileklerinin çevresinde oluşan cilde göre hafif kabarık ve mavi renktedirler.

    Büyük toplardamar varisleri ise bacakta bulunan safen ven isimli toplardamar yetmezliğine bağlı olarak oluşurlar. Cilde göre epey kabarık ve yeşilimsi renkli olurlar. Varis bulgularının tamamı görülür.

    Varis Tedavisi Yöntemleri Nelerdir?

    Girişimsel Yöntemler

    Telenjiektazi (kılcal damar varisi) ve retiküler varislerde skleroterapi ya da transdermal lazer tedavi bazı hastalara da iki tedavi birden uygulanır. Bu tedavideki amaç estetik görünüştür. Bu varislerdeki oluşumlar hastalarda önemli bir sağlık problemine neden olmaz.

    Varis tedavisi için transdermal lazer tedavi çoğunlukla kırmızı renkte 1mm ya da daha ince kılcal damarların tedavisinde kullanılır.

    Skleroterapi yöntemi ise 1mm’den daha kalın lezyonları tedavi etme amacıyla uygulanmaktadır. Bu iki tedavi birbirlerinin alternatifi değil birbirlerini tamamlayan tedavi yöntemleridir. İki tedavi yöntemi de birkaç seansta yapıldığı için hastaların hastanede kalmaları gerekmemektedir.

    Skleroterapi Yöntemi Nedir Ve Nasıl Uygulanır?

    Bu tedavi yöntemi 80 seneden fazla zamandır uygulanmakta olan bir tedavi yöntemidir. Skleroterapide oldukça ince iğnelerle damar içerisine sklerozan madde (çoğunlukla sodyum klorür) enjekte edilir. Sklerozan madde damarın iç yüzeyinde hasar oluşturarak damar duvarlarının birbirine yapışmalarını sağlamaktadır. Damar yapışınca içine artık kan geçemediğinden görünmez olur ve zamanla vücutta emilip yok edilmektedir. Bu damarın yok olması insan sağlığı açısından zararlı değildir. Çünkü bu damarın normalde insan vücudunda fonksiyonu yoktur, bulunmaması gereken damarlardandır bu yüzden yok olması zararlı değildir.

    Varis tedavisi yöntemi olan skleroterapinin seansları çoğunlukla 10-15 dakika sürmektedir. Her bir seansta yok edilen damarların sayısı damarların çap boyutuna, hastanın kullandığı ilaçların miktarına ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişmektedir. Tedavi bitiminin ardından hastalara hafif basınçlı çorap giydirilip hastanın 15 ila 20 dakika arası yürümeleri istenir. Hastaların bu çorabı banyo dışında 3 gün boyunca sürekli giymeleri gerekmektedir.

    Tedavinin hemen ardından enjeksiyon uygulanan damarlarda kabarık oluşumu gözlenir. Daha sonraları burada morluklar ve ender de olsa kabuklanmalar gözlenir. Bu tedavide her seans arasında genelde bir hafta olmaktadır.

    Skleroterapiyle damar oluşmalarının %60 ila 80’i yok edilmektedir. Kılcal damarlar 3-6 haftalık sürede, ondan büyük damarlarsa 3-4 aylık sürede yok olmaktadır. Bu tedaviden yanıt alamayan hasta oranı %10’udur. Tedaviden yanıt alamayan hastalarda uygulamanın tekrarlanması gerekebilmektedir.

    Skleroterapinin Yan Etkileri Var Mıdır, Varsa Nelerdir?

    • Büyük damarlarda skleroterapi uygulanmasında damarlar normalden daha sert hale gelip deri altında hissedilebilir hale gelmektedir. Bu oluşumların yok olmaları için 5-6 aylık bir süre gerekebilir.
    • Kahverengi lekelerin oluştuğu hiper pigmentasyon gözlenir. Bu lekelerin geçmesi çoğunlukla 3 ila 12 ay sürerken kimisinin yok olması iki seneyi bulabilmektedir.
    • Enjeksiyon uygulanan bölgelerde önceden var olmayan incecik kırmızı renkte yeni damar oluşumları gözlenir. Bu damarlar çoğunlukla 3 ay ila 1 sene arasında kaybolmaktadır. Kaybolmazlarsa, lazer tedavisi uygulanarak yok edilmektedir.
    • Oldukça ender olarak bacaklarda ani şişlikler ile görülen damar pıhtılaşmaları oluşur.
    • Oldukça ender olarak enjeksiyon uygulama yerlerinde ufak ülser yani yara oluşumları meydana gelir.

    Cerrahi Tedavi Yöntemleri

    Stripping

    Varis tedavisi seçeneklerinden olan bu klasik cerrahi tedavide, kasık ve ayak bileklerinde bulunan kesiklerden faydalanılarak yüzeysel toplardamar boydan boya sıyrılıp çıkarılır. Çoğunlukla ilave olarak diz altında bulunan genişleyen yan dallar ayrı ayrı 2 ila 3er mm’lik kesilip temizlenir. Bu uygulama hastaya genel anestezi verilerek yapılır bu yüzden hastalar çoğunlukla bir gece hastanede kalırlar. Fakat uygulamanın yapıldığı gün ayağa kalkıp yürüyebilmektedirler. Hastaların işe gitmeleri bir hafta boyunca tavsiye edilmiyor. Bu işlemin istenmeyen yan etkileri arasında iltihap, deri altında kanama (hematom), yüzeysel sinirlerde hasar sonucu hissizlik, derin damar pıhtılaşması sayılabilir. Fakat klasik cerrahi tedaviye göre bu komplikasyonların oluşuma ihtimali daha azdır.

    Damar İçi Köpük Skleroterapi Uygulaması

    Bu tedavide de kılcal damarlarda kullanılan skleroterapiye benzer. Fakat yüzeysel toplardamar içerisinde enjeksiyon uygulanacağından kullanılan ilaç daha konsantredir. Varis tedavisi için uygulanan bu işlemde, çoğunlukla kasıkta ufak bir kesi oluşturularak toplardamar ile derin damarın birleştiği yer bağlanır. Sonuçları fazla incelenmiş bir tedavi yöntemi değildir. Riskleri ve yan etkileri diğer yöntemlerle benzerdir.

    Varis Tedavisi Olunmadığı Zaman Ne Olur?

    Varis olan damarların çoğunluğu kötü huylu değildir. Fakat oldukça ciddi varislerde varisin bulunduğu bacakta oluşan dolaşım bozukluğu sebebiyle ciddi sorunlar meydana gelebilmektedir. Dolgunluk hissi, uzun bir süre ayakta duramama, ağrı ya da yürüyememe sonucu hayat kalitesinde ve iş gücünde düşüş yaşanır.

    Özellikle ilerleyen yaşlarda ufak çarpmalar sonucu ciddi kanamalar oluşabilir. Tromboflebit olarak isimlendirilen damar içi pıhtılaşma oluşumu. Bu çoğunlukla yüzeysel damarlarda meydana geliyor fakat derin damarlar etkilendiğinde akciğer embolisi gibi sonuçlar meydana gelebilir.

    Ortaya çıkabilecek ülserlerin sebep olacağı iltihap ve hayat kalitesinin bozulması. Nadiren ülserlerin kansere dönüşme olasılığı vardır.

    Varis Tedavisinde Lazer Yöntemi

    Varis tedavisi için uygulanan lazer yöntemi uygulanırken damar içerisine katater yerleştirilir ve lazer cihazı ile ışın gönderilmek suretiyle damarlar yakılır. Radyofrekans yönteminde de yine damar içerisine bir katater yardımıyla radyo dalgaları yollanır. Bu sırada bir ısı oluşumu meydana gelir ve bu ısıyla damar yanmış olur. Bu uygulamalar sırasında hastalara yalnızca lokal (bölgesel) anestezi verilir. Genel anestezi kullanılmadığından işlem günübirliktir, hastalar tedavi sonrası taburcu edilir. Hastanede kalmaları gerekmektedir.

    Varis Oluşmasının Önüne Nasıl Geçilir?

    • Düzenli olarak yürüyüş, yüzme, koşu, bisiklet gibi egzersizler yapılarak
    • Çok uzun süre boyunca ayakta durmayarak ve ya oturarak çalışarak
    • Aşırı kilolardan kurtularak
    • Çok uzun süre bacak bacak üstüne atıp oturmaktan kaçınarak
    • Aşırı dar kıyafetler giymekten kaçınarak
    • Yüksek topuklu ayakkabılar yerine alçak topuk ve rahat ayakkabılar tercih ederek
    • Kabız olmayı engellemek için yüksek lif içerikli besinler tüketerek
    • Uzun süreli ayakta durduktan sonra bacakların havaya yükseltilerek dinlendirilmesiyle
    • Yüksek sıcaklıkta olan kaplıcalar varis oluşumunu ve şikâyetlerini arttırdığından bundan uzak durmak
    • Bacakları ve ayakları soğuk su ile yıkayarak
    • Sürekli ayakta çalışmayı gerektiren meslektekiler ya da genetik olarak varis riski taşıyanların varis çorabı kullanmaları tavsiye edilir.
    • Direkt olarak varis üzerine olmayacak şekilde bacaklara masaj yapmak yararlı olabilmektedir.
    • Çok uzun süre oturmaktan kaçınılmalıdır.
    • Uzun yolculuklarda sürekli oturmayıp sıklıkla kalkıp dolaşmak yararlıdır.
    • Belirtilerden herhangi birini yaşayan kişilerin hastalığın ilerlemesini önlemek ve erken tedavi amacıyla hemen hekime başvurmaları gerekmektedir.

    "Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz."

    Yazar Hakkında

    Tıbbi Yayın Kurulu

    Tıbbi Yayın Kurulu

    tarafından 05.12.2020 tarihinde onaylandı.

    İletişim Formu